Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ve Gençlik Çalışmaları Birimi (GÇB) tarafından düzenlenen 8. Yaşayan Kütüphane 23 – 24 Temmuz 2011 tarihlerinde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Santral Kampüsü’nde (santralistanbul) Sun.Day.Sky Festivali ev sahipliğinde düzenlendi.
27 ayrı kitap başlığı ile 500’ün üzerinde okuma gerçekleştirilen Yaşayan Kütüphane’de 2 gün boyunca ilginç deneyimler yaşandı. HIV pozitif kitaplarımız anlatıyor:
“Bu seferki Yaşayan Kütüphane’de en sık duyduğum cümle; ‘İncir Reçeli filmini izledim ve onun için sizi okumak istedim” oldu JSanırım gelenler filmdeki karakter gibi benim de saklanarak yaşadığımı, cinsel hayatımın olmadığını ve sonunda öldüğümü düşündüler. Okuma sırasında onlara HIV’in kronik bir durum olduğunu, tedaviler ile normal yaşam süremi sağlıklı yaşayabileceğimi, hatta çocuk sahibi bile olabileceğimi anlattım.
Gelenler beni okudukça şaşırdılar ve bilgilendiler. Diğer duyduklarım ise;
“İncir Reçeli’nde hiç böyle geçmiyor. Filmde çok yanlış bilgiler var”
“Aaa ben hiç böyle bilmiyordum.”
“Ne kadar yanlış bilgimiz varmış.”
“Çocuk sahibi de mi olabiliyorlar?”
“Peki bizi neden bu kadar korkutuyorlar?”
En çok aklımda kalan okuyucu ise tıp alanında HIV ile ilgili kaydedilen başarılardan habersiz bir kişiydi. Kütüphaneye gelip “HIV pozitif kitap varmış. Eee öleceğini bile bile nasıl geliyor buraya peki” diye sorular sormuş 🙂
Tanıştığımız an gözlerindeki şaşkınlık görülmeye değerdi. Beni okudukça yine aynı, yukarıdaki cümleleri o da sıraladı.”
Diğer bir okuyucu da heyecanla yanıma geldi. Yeni aşık olduğu sevgilisinin ona 1 hafta önce HIV pozitif olduğunu açıkladığını anlattı. ‘Henüz hiçbir cinsel yakınlık yaşamadık. Onu çok seviyorum. Ama yine de endişe taşıyorum.’ dedi. Sanırım kafasındaki karışıklığın giderilmesine ve biraz da rahatlamaya ihtiyacı vardı. Ona gerekli önlemleri aldıkları takdirde iki tarafı da korumanın mümkün olduğunu ve tıbben ispatlanmış bulaşmama yollarını anlattım. Aslında nasıl bulaşmayacağını çok iyi bilen okuyucum en çok “benim HIV negatif bir eşim var. Birbirimizi koruyarak her şeyi rahatlıkla yaşıyoruz” dediğimde çok rahatladı. Sarılarak ayrıldık”