Skip to content Skip to footer

HIV viral baskılanması ve bulaşma riski arasındaki bağlantıyı içeren bilimsel bilgi geliştikçe, hastalara gönderilen mesajlar da buna göre güncellenmelidir. 22. Uluslararası AIDS Konferansı’nda çok bölgeli ve gözlemsel PARTNER2 çalışmasının sonuçlarını sunan Alison Rodger, viral yükü  baskılanmış   erkekler ile HIV negatif erkek partnerleri arasında 76000’den fazla prezervatifsiz seks eyleminin sonucunda filogenetik bağlantılı enfeksiyonların meydana gelmediğini bildirdi. Bu bulgu, DSÖ ve dünya çapında 750’den fazla diğer kuruluşun, HIV viral yükü istikrarlı bir şekilde baskılanmış kişilerin virüsü cinsel yolla bulaştıramayacağına dair mevcut fikir birliğini güçlendiriyor. Tespit edilemeyen = aktarılamayan  (undetectable=untransmittable yani U = U)’ın artık çok güçlü olduğunu destekleyen kanıtlarla, hizmet sağlayıcıları bu mesajı HIV ile yaşayan tüm hastalarına rutin olarak iletmelidir.

HIV ile yaşayan hastaları U = U konusunda bilgilendirmenin birçok faydası vardır. Hastaların U = U hakkındaki farkındalığı, viral baskılamanın elde edilmesini ve sürdürülmesini teşvik eder, böylece hastaların antiretroviral rejimleri başlatma ve bunlara uyma motivasyonunu güçlendirerek tedavi hedefleriyle uyumlu hale getirir. U = U ile ilgili eğitim, baskılanan bireylere psiko-sosyal faydalar sağlayarak,  kendini damgalamayı ve potansiyel bulaşma riskinin suçluluk duygusunu hafifletmek, güvenli sekse olanak sağlamak gibi yararlar sağlar. Doğrudan faydaların ötesinde, hastaları U = U konusunda eğitmek, HIV ilaçlarına uyumu ve bunun sonucunda viral baskılamayı teşvik ederek dolaylı olarak toplumsal viral yükünü azaltabilir ve toplumdaki insidansı azaltmak için halk sağlığı hedeflerini destekler. Ek olarak, hastaların eğitimi, bilginin partnerlere ve sosyal ağlara yayılmasını kolaylaştırır. En başta erkeklerle seks yapan erkek popülasyonları dâhil olmak üzere, güncel U = U ile ilgili yaygın bilinçsizlik ve yanlış bilgiler, bilginin yayılmasını özellikle çok önemli bir hale getirmektedir. Sosyal farkındalıktaki artışlar, daha geniş toplumda HIV damgasını azaltabilir, serolojik durumlarından emin olmayan insanlar arasında HIV testini motive edebilir ve seronegatif bireyler arasında HIV bulaşma endişesini azaltabilir. Bu sosyal sonuçlar, dünya genelinde yaygın olan cezalandırıcı HIV yasalarının kaldırılması gibi, HIV ile yaşayan insanlara fayda sağlayan yapısal reformları nihayetinde hızlandırabilir.

Beklenenin aksine ön araştırma, U = U’yu destekleyen sağlam bilimsel kanıtlara ve hasta ve halk sağlığı için farkındalığın olumlu sonuçlarına dayanarak, sağlık hizmeti sağlayıcılarının HIV ile enfekte hastaları sürekli olarak U = U konusunda eğitmediğini göstermektedir. 1000’den fazla hizmet sağlayıcısıyla yapılan yakın tarihli bir uluslararası araştırma, bulaşıcı hastalık uzmanlarının yalnızca% 77’sinin ve birinci basamak hekimlerinin% 42’sinin, tespit edilemeyen viral yük seviyelerini bildirirken hastalara mesajı ilettiğini buldu. Bu tür bilgileri saklamak için bildirilen nedenler arasında (yani, aksi kanıtlara rağmen HIV riskinin tam olarak azaltılmadığına inanmak) U = U’nun kişisel sorumluluğu ortadan kaldırdığı algısı, hastaların davranışları ve yanlış anlamalarıyla ilgili endişeleri vardır.

Yakın zamanda HIV maruziyet öncesi profilaksisinin (PrEP) yaygınlaşması, hastaları biyomedikal bir ilerleme hakkında, bazen tıbbi kanıtlarla desteklenmeyen benzer ahlaki ve ataerkil temeller üzerine eğitmek için hizmet sağlayıcı suskunluğunu içeren benzer bir durum sunmaktadır. PrEP’te olduğu gibi, U = U hakkında hastaların eğitiminin isteğe bağlı olmasına ve hizmet sağlayıcının takdirine bağlı olmasına izin veren yerleşik normların ve protokollerin esnekliği, tutarsız sunuma yol açabilir. Bilinçli olsun ya da olmasın, hizmet sağlayıcıların kişisel sorumluluğu, davranışı ve anlama kapasitesi konusunda hasta türü hakkındaki önyargıları, U = U hakkında kimi eğiteceklerine ilişkin kararlarında ortaya çıkabilir. Bu, klinik uygulamalar için mevcut HIV eşitsizliklerini arttırır.

Ne yazık ki kaçınılmaz olarak da, U = U mevcut eşitsizlikleri güçlendirir. Hizmet Sağlayıcıların hastalara U = U ile ilgili mesajlarından bağımsız olarak, HIV ile yaşayan ve HIV tedavisine uygun fiyatlı erişimi olmayan insanlar, daha ayrıcalıklı kişiler ile aynı U = U yararlanımlarını almaktan yoksundur. Benzer şekilde, suç  ve sağlık hizmeti ayrımcılığı ile karşı karşıya kalan nüfuslar, tedaviye güvenli bir şekilde erişme ve U = U’yu kendi yaşamları içinde benimseme konusunda zorluklarla karşılaşır. Bununla birlikte, U = U mesajının HIV ile yaşayan herhangi bir kişiden gizlenmesi, özellikle tedavinin erişilebilir olduğu ortamlarda mazur görülemez.

HIV ile enfekte hastalara bakan  hizmetliler , genel olarak hastalarını rutin HIV bakımının bir parçası olarak U = U konusunda bilgilendirmelidir. Herhangi bir tedaviyi çevreleyen yararları ve riskleri iletmek, hastaların karar vermesi için çok önemlidir ve bu HIV tedavisinin faydası da bir istisna olmamalıdır. Hastaların U = U konusunda eğitilmesi, HIV ile yaşayan insanların ve toplumlarının refahını en üst düzeye çıkarmak ve hizmet sağlayıcı önyargılarının HIV eşitsizliklerine katkısını en aza indirmek için çok önemlidir.

Çeviri: 

Hasan Kazdağlı-Ezgi Barış