Skip to content Skip to footer

Merhaba, ben Yağmur SEVEN. Boğaziçi Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Bölümü 3. sınıf öğrencisiyim ve 1988 doğumluyum.

PYD ailesine stajyer olarak katılmamın ikinci haftasındayım. Stajyer olarak diyorum, alsında bunun da bir geçmişi var. 2007 senesi yazında, TOG ve UNFPA ortaklığında hazırlanan Üreme Sağlığı Akran Eğitimleri Projesi’ne başladıktan sonra tanıştım Pozitif Yaşam Derneği ile ve hemen gönüllü olarak buluverdim kendimi. Öğrendikçe hak verdim, hak verdikçe isyan ettim ve ben de bir şeyler yapmalıyım dedim. Yok muydu daha öncesinde önyargılarım, evet vardı! Çoğumuzun duymuş olabileceği gibi sinema koltuklarına konulmuş iğneler, yolda batırılan iğneler gibi şehir efsaneleri soru işaretleri yaratmıyor değildi benim için de.

HIV’in bulaş ve bulaşmama yollarını öğrendikten, bu konuyla ilgili toplumun ürettiği baskıları fark ettikten sonra neden farkındalıklarımı çevremle de paylaşmayım ki diyerek başladım en yakın arkadaşlarımdan, ailemeden başlayarak ulaşabildiğim her akranıma arkadaşıma konu ile ilgili bildiğim her bilgiyi paylaşmaya. Sonrasında, daha öncesinde 1 Aralık etkinliklerinden de daha yakından tanıdığım derneğimiz için yapabileceğim her desteği merkezinden verme kararını aldım. Bu süreçten sonra, bir gün çıkageldim ofise ve anlattım aklımda olanları ve benim için hareket vaktinin geldiğini. Sıcacık insanlar karşıladı beni gülen gözleriyle ve beni dernekte görmekten dolayı ne kadar mutlu olduklarını ilettiler. O an aslında benim için uzun, eğlenceli, güvenilir bir yolun başlangıcıydı JJ

Başladığım andan itibaren bir buçuk- iki hafta geçmesine rağmen, konu ile ilgili bilgilerimin derinleştiğini hissediyorum ve bu benim için paylaşılacak daha fazla doğru/bilimsel bilgi anlamına geliyor. Bunun dışında, yaptığım çeviriler ve telefonla ulaştığım insanlar dernek için yaptığım ve yapmaktan mutluluk duyduğum birkaç iş sadece J

Tabiî ki, arkadaşlarıma Pozitif Yaşam Derneği’nde staja başlıyorum dediğimde aldığım olumlu tepkilerin dışında birçok olumsuz tepki de var. HIV’in ne demek olduğunu bildiklerini bildiğim arkadaşlarım ne kadar çok zamanları olmadığı için hayıflanırken, aslında HIV hakkında çok şey bildiğini ve fakat sadece kulaktan dolma bilgilere sahip olan arkadaşlarım  da zaman kaybettiğimden bunun yerine daha faydalı işlerle uğraşmam gerektiğinden, yaptığım çabaların boşa gideceğinden “HIV’li!!” insanlar için yapılabilecek bir şey olmadığından “işledikleri suçların!!” cezalarını çektiklerinden bahsediyorlar. Bu şekilde düşündükleri için bir taraftan üzülsem de, gerçek bilgilere sahip olmayan ve gerçek bilgiyi anlatabileceğim birini keşfetmiş olmaktan dolayı seviniyorum.

Bunların dışında, dernekte neler mi oluyor? Eğleniyoruz her şeyden önce ve tabi çalışmayı unutmamak lazım J ve aslında, hani derler ya insan mutlu olduğunda zamanın nasıl geçtiğini anlamaz diye, galiba dernekte geçen vakitlerim için bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Öğrendiğim, kendimi geliştirdiğim yeni bilgilerle, küçücük ama çiçeklerle dolup taşan bahçemizle, kahve aralarında yaptığımız sohbetlerle kocaman bir dünyaya geçtiğimi hissediyorum J E bu kadın ne kadar çok olumlu cümle kuruyor yoksa bu cümleleri kurulması için ofistekiler onu zorluyor mu diye düşünmeyin sakın. Bütün bunlar içimden geçenler.

Unutmamak, unutturmamak! lazım, farklı gördüğümüz her gerçeğe farkındalıkla yaklaşmak gerektiğini, onları farklı yapanın bizim onlara farklı bakan gözlerimiz olduğunu, ve aslında korktuğumuz gerçeğin kendi gözlerimizde saklı olduğunu, bize dokunmayanların hayatın olası parçaları olduğunu ve her an bu parçalarla bir arada yaşadığımızı,  çözümün öğrenmekten, bilinçlenmekten ve bilinçlendirmekten geçtiğini ve son olarak sadece hayata POZİTİF bakan gözlerin mutluluk perilerini görebileceğini….:)

Yağmur SEVEN

Pozitif Yaşam Derneği