HIV/AIDS TÜRKİYENİN DE SORUNU
Bu yıl 17. si düzenlenen ve Meksikanın ev sahipliğini yaptığı Uluslararası AIDS Konferansı na Türkiyeyi temsilen katılan Pozitif Yaşam Derneği Türkiyenin daha fazla pozitif ilgiye ihtiyacı var! mesajını verdi. Konferans 3 Ağustos 8 Ağustos tarihlerinde yaklaşık 25 bin katılımcıyı ağırladı.
Türkiye adına Küresel Köy de yerini alan Pozitif Yaşam Derneği standına, uluslararası örgütler (Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler gibi) başta olmak üzere; Almanya, Hollanda, Danimarka gibi ülke temsilcileri ile ilaç şirketlerinin uluslararası yöneticileri ve diğer HIV ile yaşayan kişileri temsil eden farklı ülkeden örgütlerden ilgi vardı. Pozitif Yaşam Derneği temsilcileri gerek uluslararası örgütlerle; gerekse ilaç şirketleriyle çeşitli toplantılar yaparak, Türkiyenin mevcut durumu ve geleceğe yönelik projelerle ilgili bilgi alışverişlerinde bulundu. Yapılan tüm görüşmelerde Türkiye nin coğrafik konum itibariyle Asya ve Avrupa arasında kritik bir bölgede olduğu ve geçen yıl 367 yeni HIV tanısı olduğu ve pek çok ülkenin aksine Türkiyede HIV-AIDS sayılarının giderek artmakta olduğu ancak buna rağmen gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde konuya desteğin ve ilginin yetersiz olduğu vurgulandı.
5 gün süren konferansta birbirine paralel gerçekleşen yüzlerce oturumda tıbbi gelişmelerin yanı sıra HIV&AIDS ve insan hakları boyutu, incinebilir gruplar, önleme çalışmaları gibi konular tartışıldı. Özellikle HIV/AIDSin önlenmesi konusunda tartışılan bir önemli konu da Pozitif Önleme Çalışmaları oldu. Düzenli Anti- retroviral kullanımının HIV pozitif kişilerin kaliteli bir hayat sürmesinin sağlanmasının yanı sıra düzenli ilaç kullanımının önleme çalışmalarında kondom kadar etkisi olduğu vurgulandı. İsviçreden C. Park yaptığı araştırmaları paylaştığı sunumunda sadece erkeklerin HIV pozitif olduğu 62 çiftle yaptığı araştırmada sadece antiretroviral tedavi gören ve 6 aydan uzun süredir saptanamayan seviyede viral yükü olan korunmasız olarak cinsel ilişkiye giren çiftlerden 78 HIV negatif bebeğin dünyaya geldiğini, hiçbirinde anneye ve bebeğe bulaş olmadığını bildirdi.
Tedaviyi alan HIV pozitif kişinin virüsü bir başka kişiye cinsel yolla bulaştırma riskini azaltıyor olması özellikle ayrımcılık ve dışlanmayı azaltacağı için HIV ile yaşayan kişiler ve bu alanda çalışanlar için sevindirici bir gelişme olarak değerlendirildi.
Genel olarak ayrımcılık ve damgalanmanın azalması ve özel olarak cinsiyet eşitliği ve farklı cinsel yönelimlere yönelik kötü muamelenin ortadan kalmasının gerekliliği üzerine özellikle vurgu yapıldı. Homofobinin ortadan kalkmasının HIV testi yaptırmaya yönelimin artması, tedavinin etkinliğinin arttırılması ve böylece önleme çalışmalarının başarıya ulaşması için en önemli etkenlerden biri olduğu vurgulandı.
Pozitif Yaşam Derneği olarak iki sene sonra Viyanada yapılacak konferansa kadar ülkemizi ve tüm dünyayı 2008 konferansının sloganına uymaya çağırıyoruz. Universal action, now- Uluslararası aksiyon, şimdi!