Prof. Dr. Volkan Korten 11 Mart 2011 tarihinde Pozitif Yaşam Destek Merkezi’nde HIV ile yaşayanlarla bir araya geldi. Yaklaşık 2,5 saat süren “HIV Güncelleme” sunuma 40’a yakın HIV ile yaşayan kişi katıldı.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hast. ve Klin. Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı başkanı Prof. Dr. Volkan Korten;
“HIV ilk tanımlandığı yıllardan sonra bulunan tedaviler ile birlikte yayılım hızını yitirdi. Özellikle de tüm dünyada 2005 yılından bu yana HIV nedeniyle ölümler önemli oranda durdu. Ancak Afrika’da yaşayan HIV pozitiflerin sadece yarısı tedaviye erişebiliyor. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’de ise sayılar artmaya devam ediyor. Sayılar az görünse de her yıl 500 civarında kişi yeni tanı almakta.
Türkiye tedaviler açısından başarılı bir ülke. 23 molekül ilaç bulunmakta. Bazı ilaçlar ülkemize erken, kimi ilaçlar da geç gelmekte. Bu ilaçlardan bazıları da aşırı toksisite nedeniyle piyasadan çekildi. Hekimin hastasını iyi dinleyerek tedavisini verilere göre düzenlemesi önemli. Örneğin; gebe kalmayı düşünen kadınlara Stocrin – Truvada yerine, Combivir – Kaletra önerilmesi gerektiği gibi. Yurt dışında bulunan Proteaz inhibitörü grubu ilaçlarda eksiğimiz bulunmakta. Özellikle bazı ilaçlara dirençli olan HIV pozitifler acil ilaç bekliyorlar.
Tüm dünyada konuşulduğu üzere artık HIV’i baskılayan tedavilere daha erken sürede (350 – 500 arası CD4) başlanması öneriliyor. Yine aynı şekilde; herkesin HIV durumunu öğrenip, tedavi alması da önemle vurgulanıyor. Bu vesile ile HIV’in yayılımı da engellenebilinecek. Yapılan araştırmalar ile tedavi alan HIV pozitiflerin % 92 oranında bulaştırıcılığının düştüğü görüldü.. Bir matematikçi, herkesin tedaviye erişmesi halinde 10 yıl içinde HIV’in tüm dünyada % 95 oranında azalarak ortadan kalkacağını hesaplamıştır.
HIV’e yönelik umut vaat eden pek çok çalışma yürütülmekte. Geçmişte virüsün çok hızlı değişim göstermesinden dolayı bulunan aşılar başarılı olamadı. Geçtiğimiz yıl Tayland’a yapılan enfekte olmayı engelleyen aşı çalışmaları % 31.2 oranında ilk kez başarılı oldu. Bu büyük bir gelişme.
Avrupa’da kişiler ortalama 33 yaşında HIV tanısı alıyor. 43 yıl daha yaşam süresi olduğunu var sayarsak kişinin 76 yaşına kadar ömrü oluyor. Bu elbette kişinin diğer alışkanlıkları ile çok alakalı. Örneğin sigara, alkol gibi bağımlılıkları olan HIV negatif kişilerde yaşam süresi 8 yıl azalabiliyorken, HIV pozitiflerde bu süre 12 yıl olabiliyor. Özellikle damar içi madde bağımlılığı olan kişilerde bu süre çok daha ciddi seyrediyor. Ancak HIV pozitif bir kişi tedavisini düzenli alıyor, virüsü baskılanıyor ve düzenli (beslenme – uyku – spor) yaşıyorsa, geç HIV tanısı alsa bile normal yaşam süresi sadece 1 yıl etkilenebiliyor. Bu ne nedenlerle geç HIV tanısı alsalar bile, HIV pozitifler için erken teşhis, düzenli tedavi ve düzenli hayat ile “normal” yaşam süresi mümkün.
Her tip ilişkide korunmak önemli. İki HIV pozitif kişi korunmadan cinsel birleşme yaşarsa olabilir. Çiftlerin re-enfeksiyon (bir kişinin aynı virüsle ikinci kez enfekte) olmaması için her koşulda kondom kullanmalarını öneriyoruz.