Skip to content Skip to footer

 Active Citizenship Network (ACN) öncülüğünde bir araya gelen Avrupa Birliği (AB)’ne üye ülkelerin temsilcilerinden oluşan AB Hasta Hakları Çalışma Grubu geçen yıl bir araya gelerek AB kapsamında geçerli olacak yeni bir “Avrupa Birliği Hasta Hakları Günü” ilan ettiler.

18 Nisan tarihinde AB içinde 25 ülkede 80’e yakın etkinlikle gerçekleştirilecek olan bu etkinliklere, söz konusu çalışmalara “gözlemci” sıfatıyla katılan “Hasta Hakları Platformu” ve onun içinde yer alan “Sağlık Hakkı Hareketi Derneği” olarak bizler de bir basın açıklamasıyla katılıyoruz.

AB Hasta Hakları Çalışma Grubu’nun ilan ettiği ve kaynağını Avrupa Temel Şartı’ndan alan ve “14 Hak” olarak nitelendirilen hakların çoğunun halen pek çok AB ülkesinde de olduğu gibi; ülkemizde de gerçekten ve uygulamada varolduğunu söylemek ne yazık ki olanaklı değildir.

Toplumun ve bu hakkın gereği olan hizmetleri “planlayan, sunan ve yerine getirenlerin” dikkatini konuya çekmek üzere ilan edilen bu günün bir benzeri olan “Hasta Hakları Günü”, ülkemizde 1998 yılından beri, her yılın 26 Ekiminde gerçekleştirilmektedir.

Bizler ülke ölçeğinde, her yıl 26 Ekim de bu günü gerçekleştirirken, katılmaya çalıştığımız AB’nin “Hasta Hakları Günü”nü de benimsiyor ve bu alandaki sorunları dile getirmek ve AB ülkelerinde yaşayan insanlarla dayanışma içinde olmak bakımından da bir “fırsat ve olanak olarak” kabul ediyoruz.

AB Hasta Hakları Günü için söz konusu çalışma grubu bu yıl “Patients’ Rights have no borders” sloganını benimsemiş ve duyurmuştur. AB içindeki ülkelerde yaşayan tüm Avrupalıların bu haklar yönünden “ülke sınırlarından bağımsız” olarak hepsinin hakkı olduğunu ortaya koyan bu sloganı dilimize çevirdiğimiz zaman ortaya “iki farklı anlam” ortaya çıkmaktadır.

Bunlardan birisi “etnik yapı, milliyet ve ülke ayrımı” söz konusu olmaksızın, tüm insanların bu haklar bakımından “eşit durumda oldukları  ve olmaları gerektiği” gerçeğidir. Bu açıdan yaklaşarak biz de, bu ülkede ülkenin doğusu ile batısı, kırı ile kenti, ülke kimliği taşıyanı ile taşımayanı arasında hiçbir “fark olamayacağı” saptamasını yaparak bir daha ve kuvvetle “sağlık hakkı ve hasta haklarının sınırları yoktur” diyoruz. İkinci anlam ise bu “hakların herhangi bir gerekçe ile sınırlanamayacağı” olgusudur. Bu anlamıyla da slogan doğrudur; benimsenmesi, savunulması dahası sağlanması gereklidir. Çünkü “sağlık” başka hiçbir ön koşul ve olanağa bağlı olmaması gereken “yaşama hakkını bütünleyen temel bir hak”tır.

İnsanların sağlıklılığını sağlayacak tüm sağlık hizmetleri asıl olarak o hizmetlerden yararlanması gereken insanlar için vardır. Hizmete dair temel etik, ahlâki ve hukuki ilkeler, bu hizmetlerle ilgili tek ve gerçek hak ve söz sahibinin bu hizmetlerden yararlanan insanlar olduğunu ortaya koymaktadır.

Ülkemizde bu “hak”ların gerçekleşmesi bakımından özellikle son dönemde benimsenen “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ve bu program gereği uygulamaya giren “SGGSS”, “Aile Hekimliği” ve  “Kamu hastanelerinin işletmelere dönüştürülmesi” düzenlemeleri ile sağlık hizmetleri “piyasanın kurallarına terk edilmekte ve ancak bedeli ödenince sağlanılan bir hizmet” haline getirilmektedir.

Bu düzenlemeler hem insanların sağlık hakkının hem de temel hasta haklarının ihlâli anlamına gelmektedir. Yapılan düzenlemelerin bugün ve gelecekte ortaya çıkaracağı “hak ihlâlleri” çok açıktır. Bir düşünürün dediği gibi; “Aklını gözlerinin önüne koyan herkes bunları görebilir.”

Biz “Sağlık Hakkı ve Hasta Hakları Örgütleri ve Savunucuları” olarak bu alandaki “sivil ve birlikte örgütlenmenin” önemini bilerek bu alandaki örgütlenme çalışmalarımıza hız vermiş bulunuyoruz. Son olarak geçtiğimiz ay içinde bu açıklamada imzasıyla yer alan “Manisa Sağlık Hakkı ve Hasta Hakları Derneği” kurumsal kimliğine sahip olmuş ve toplumun örgütlenmesi yolunda bir yeni örnek yaratmıştır.

Bu tür örgütleri çoğaltarak Sağlık Hakkı ve Hasta Hakları  alanında bilinçli bir toplum olma doğrultusundaki çabalarımızı büyütmek temel hedeflerimizden birisidir.

Bu hedef doğrultusunda adım attıkça toplum ve insan sağlığına aykırı, sağlık hakkı ve hasta haklarını ihlâl eden “program, yasa ve uygulamalara” karşı çıkma ve mücadelemizi yükseltme olanağımız da gelişecektir.

Biz de AB ülkelerinde yaşayan “hasta hakları aktivistleri”nin söylediği sözleri Türkçedeki her iki anlamıyla birlikte AB ölçeğinde ilk kez gerçekleştirilecek olan “18 Nisan Avrupa Hasta Hakları Günü”nde  bir kere daha yineliyoruz:

“Sağlık Hakkı ve Hasta Hakları Sınırsızdır!”

Çünkü aslolan insan ve onun yaşamıdır”

İMZACILAR:

Sağlık Hakkı Hareketi Derneği (SHHD)

Hasta Hakları Platformu (HHP)

Pozitif Yaşam Derneği (PYD)

Manisa Sağlık Hakkı ve Hasta Hakları Derneği (Manisa)

Antalya Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği (Antalya HAYAD)

Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Derneği (Konya)

İnsan Sağlığı ve Eğitimi Vakfı (İNSEV-İstanbul)