Skip to content Skip to footer
Türkiye’de HIV ile Yaşayanların Hassasiyet/Savunmasızlık Raporu yayınlandı

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye’de HIV ile Yaşayan İnsanların Hassasiyet/Savunmasızlık Durumunun Değerlendirmesi başlıklı rapor hazırladı. Sosyoloji Derneği koordinasyonunda yürütülen çalışmada üç farklı teknik (literatür taraması, HIV ile yaşayan kişilerle derinlemesine mülakat ve odak grup çalışmaları) kullanılmış ve Pozitif Yaşam Derneği her üç aşamasında destek sağlanmıştır.Bu bağlamda 16 HIV pozitif ile derin görüşme ayarlanmış ve ev sahipliği yapılmış, 2 adet de odak grup çalışması organize edilmiş (istihdam ve sağlık) ve 1 odak grubuna da ev sahipliği yapılmıştır

Araştırmanın bazı önemli bulguları aşağıdadır:

İlk olarak  kişilerin AIDS’li olarak  damgalanma algısının yüksek olduğu  saptanmıştır. HIV ile yaşayan kişilerin bu yöndeki algılarını arttıran kaynaklardan biri toplumdaki mevcut damgalar iken diğeri kişisel deneyimlerdir. Deşifre olma korkusu onların sağlık, eğitim ve istihdam olanaklarından yararlanma fırsatlarını ve dolayısıyla refahlarını olumsuz olarak etkilemektedir.

Sağlık, eğitim, istihdam alanından meslek sahiplerinin büyük çoğunluğu HIV ile yaşayan kişilere yönelik  damgalayıcı tutumlara sahiptir. Bu durumun kendileri tarafından da belirtilen temel sebebi bilgisizliktir. Öte yandan sağlık alanında  kurumsal alt-yapı eksikliklerinin de hastalığın bulaşma korkusuna katkı yaptığı belirlenmiştir.

Psikolojik destek dışında tüm HIV ve AIDS tedavisi sosyal güvenlik kapsamında karşılanmaktadır. Psikolojik destek ise, ancak bazı gönüllü hekimler tarafından karşılandığı için sistemli psikolojik  tedavi sağlamada  yetersiz kalınmaktadır. Psikolojik destek için ayrıca tahsisat verilmesi önerilmiştir.

İstihdama ilişkin olarak en önemli sorun, sosyal sigorta sistemindeki bürokratik süreçler nedeniyle  çalışma yerinde yaşanan deşifre olma korkusudur. Bu yüzden gerekli ilaçlar rahatlıkla alınamamaktadır. Öte yandan iş ararken, özel bir düzenleme olmadığı için ELISA testinin istenip istenmediği belirsizdir ve tedirginlik yaratmaktadır.

Temel destek kaynakları başta aile olmak üzere, sağlık hizmeti sağlayanlar (özellikle enfeksiyon uzmanları) ve gönüllü kuruluşlardır. Gönüllü kuruluşlara katılım onların öz-saygılarını kazanmalarına katkıda bulunmaktadır.

Ülkedeki HIV ile yaşayan kişilerin görünmezlikleri (invisibility), konuya ilişkin bilgi yetersizlikleri ve farkında olmama sorunları gerek HIV ile yaşayan kişiler gerekse sağlık, eğitim ve istihdam alanındaki meslek sahipleri tarafından vurgulanan en önemli sorunlardır.