Skip to content Skip to footer

Mesude Erşan

17 Ocak 2023 (diken.com.tr)

Damgalanma ve ayrımcılık korkusu HIV testi yaptırmanın ve tedaviye başlanmasının önündeki önemli engellerden biri. Yaklaşık 65 bin-70 bin kişi HIV olduğunu bilmiyor. Tanıdaki yetersizlik ve gecikme sorunlarını aşmak için gönüllü danışmanlık ve test merkezlerinin (GDTM) sayısının artırılması gerekiyor. Ancak Türkiye’de sadece beş ilde, toplam altı GDTM bulunuyor.

Hastaneler, klinikler ya da laboratuvarlarda kimlik bilgileriyle HIV testi yaptırılabilir. Ama gerek büyük şehirlerde gerekse daha az nüfuslu yerleşim yerlerinde insanlar açık kimlikleriyle yaptırmaktan kaçınabiliyor. GDTM’lerinse diğerlerinden ayıran önemli özellikleri var. Açık isim vermeden, hiçbir ücret ödemeden test yaptırmak mümkün. Böylece HIV’le yaşayan bireyler statülerinden haberdar olabilir, tedaviye ulaşabilir, enfeksiyonu başkalarına bulaştırmanın önüne geçilebilir.

HIV’le yaşayanların sayısı 2040’da 2.4 milyona ulaşabilir

İzmir’de Konak Belediyesi, Bursa’da Nilüfer Belediyesi, Ankara’da Çankaya Belediyesi, İstanbul’da Şişli ve Beşiktaş Belediyeleri ve Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin GDTM’si bulunuyor. Altı merkezin ihtiyacı karşılaması olanaksız. Sayılarla konuşacak olursak, Türkiye’de 2021 sonu itibariyle resmi kayıtlara göre 32 bin 376 (26 bini erkek) kişi HIV’le yaşıyor. En az bir bu kadar insan da hasta ama test yaptırmadığı için haberi yok! Yani HIV’le yaşayanların sayısının 65 bin-70 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.  Çalışmalar günümüzde sürdürülen politikaların değiştirilmeden devam etmesi durumunda, Türkiye’de HIV’le yaşayanların sayısının 2040’ta yaklaşık 2,4 milyona ulaşacağını söylüyor. Nitekim dünyanın pek çok ülkesinde yeni HIV’le yaşayanların sayısı son 10 yılda sabit kalma ya da azalmaya başlamışken Türkiye’de artış kaydediliyor.

Gönüllü test ve danışmanlık merkezlerinin tüm coğrafi bölgelere, özellikle de nüfusun yoğun olduğu ve kolay ulaşılabilir yerlere yaygınlaştırılması, çalışma saatlerinin, yüksek riskli grupların başvurusunu kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesi önemli.

Konuyla ilgili uzmanlık dernekleri, sivil toplum kuruluşları gönüllü danışmanlık ve test merkezlerinin sayısının artırılması için sürekli uyarıda bulunuyor ve çağrı yapıyorlar. Birleşmiş Milletler AIDS Örgütü (UNAIDS) HIV’in yol açtığı AIDS epidemisini sonlandırmak amacıyla tanı-tedavi-viral baskılama (tedavi) hedeflerini, 95-95-95 olarak güncelledi. Buna göre, 2030’a kadar, HIV ile yaşayan bireylerin yüzde 95’inin tanı alması, tanı alanların yüzde 95’inin tedavi altında olması, tedavi görenlerin de yüzde 95’inin viral yükünün baskılanmış olması hedefleniyor. Türkiye tedaviye erişim ve tedavi başarısı konularında bu hedeflere yakınsa da tanı alanında hedefin gerisinde: Yüzde 40-45’lerde.

Tek bir merkez binlerce test yaptı

Şişli Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi, bu hizmeti kesintisiz veren en eski merkez. GDTM’lerin uygulanabilir ve işlevsel olduğunu gösteren iyi bir örnek. Biyolog İrfan Yılmaz’ın başında olduğu merkezde, 2006’dan bu yana yaklaşık 31 bin 500 test ve danışmanlık hizmeti verildi. Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) ile Şişli Belediyesi’nin 2014’de imzaladığı bir protokolle hafta içi her gün, 17.00-20.00 saatleri arasında bu hizmeti sunuyor. Merkezde 17.00’den önce ama kimlikle test yaptırmak mümkün.

SPoD ile protokolden sonra toplam 16 bin 400 kişi merkezden test ve danışmanlık hizmeti aldı. 16 bin 400 kişinin ayrıca, benzer yollarla bulaşan hepatit B ve C, sifilis (frengi) testleri de yapıldı. Bunlardan 764 pozitif şüpheli doğrulama testi için yönlendirildi. 762’sinin doğrulama testi ise pozitif çıktı. Merkezde test sonucu pozitif çıkanların (yılda ortalama 103 kişi) profillerine bakıldığında, yüzde 40’ı 18-25, yüzde 45’i 25-35, yüzde 16’sı 35-45, yüzde 2’si ise 45 ve üstü yaşlarda. Başvuranların yüzde 15-20’si yabancı ülke doğumlu.

Kimseye ‘Nesin, kimsin, nereden geldin’ diye sorulmuyor

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nde konuyla ilgili, özveriyle çalışan ekipler olduğunu ve destek gördüklerini belirten Yılmaz, “Bizim gibi merkezlerin desteklenmesi çok önemli. Geçen yıl 10 ay test kiti alamayan merkezler oldu. Belediye başkanımız Muammer Keskin ve Sağlık İşleri Müdürümüz Dr. Ahmet Kandemir destekledikleri için bizim faaliyetimiz sürdü” dedi.

Yılmaz merkezin yerli, yabancı kim ve nereden gelirse gelsin herkese kapısının açık olduğunu söyledi: “Şişli Belediyesi’nin kuruluşuyuz ama Bağcılar, Esenyurt’tan, hatta Türkiye’nin her yerinden test için gelenler var. Sivil toplum kuruluşları da bize yönlendiriyor. Kimseye ‘Nesin, kimsin, nereden geldin?’ diye sormuyoruz. Herkese eşit davranıyoruz. Bizim testlerde pozitif çıkanları doğrulama testleri için bu yakadaki altı, Anadolu yakasındaki beş hastanenin enfeksiyon polikliniğine yönlendiriyoruz. Bizim testlerimizde pozitif saptadıklarımızın doğrulama testlerinin sadece binde 1-2’si negatif geliyor. Burada iki ayrı zamanda kan örneği alarak testi çalışıyoruz. Çünkü bazı ilaçlar vs. test sonuçlarını etkileyebiliyor.”

Erken test, hızla tedavi başarıyı artırıyor ve bulaşmayı önlüyor

Pozitif Yaşam Derneği Proje Koordinatörü Yağmur ŞenoğuzTürkiye’de gönüllü danışmanlık ve test merkezlerinin varlığı ve yaptıkları işin çok önemli olduğunu vurguladı: “HIV klinik muayene ya da belirtiler üzerinden teşhis edilebilen bir enfeksiyon olmadığından, HIV pozitif olup olmadığımızı öğrenmenin tek yolu test yaptırmak. Bilimsel çalışmalar erken tanı almanın ve hızla HIV tedavisine erişmenin hem tedavi başarısını artırdığını hem de yeni HIV geçişlerini önlediğini gösteriyor. Tüm bunlara istinaden düzenli HIV testi yaptırmanın rutin bir sağlık kontrolü haline gelmesi ve toplumda bu alışkanlığın oluşması çok önemli.”

Şu anda hizmet veren GDTM’ler yerel yönetimlerle Sağlık Bakanlığı arasında gerçekleşen bir protokole bağlı çalışıyor. Şenoğuz anonim test olanaklarının siyasi koşullardan bağımsız hale getirebilmesi gerektiğini düşünüyor: “Hizmetin her zaman sürdürülebilmesi için, yerel yönetimlerin yanı sıra alanda çalışan sivil toplum örgütlerinin de anonim test yapabilmesi önemli. Bunun yanında dünyada yaygın ama Türkiye’de bulunmayan ‘Kendin yap’ testlerin kullanıma sunulmasının, HIV ile yaşayanların tanı alma oranlarını artıracağını düşünüyoruz.”

‘Yayılımı durdurmanın en düşük maliyetli ve hızlı yolu’

Kırmızı Kurdele İstanbul Gönüllüsü Arda Karapınarşunları kaydetti: “İnsanların korkmadan ve mahremiyet kaygısı duymadan HIV testi yaptırabilecekleri merkezlerin varlığı, yayılımını durdurma mücadelesinde atılacak hem en kolay hem en stratejik adım. Dünya’da yeni HIV olgularını azaltmayı ve küresel hedeflerine ulaşmayı başarmış ya da hedeflere yaklaşmış ülkelerin yaptığı ilk ve kesintisiz iş bu. GDTM’ler olmadan HIV yayılımını durdurmak olanaksız.”

Karapınar, “Peki bu testler zaten hastanelerde yapılıyor. Neden özel merkezlere ihtiyaç olsun?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Dünyanın pek çok yerinde bu merkezleri gördüm. Hepsi kimlik sormadan, çok hızlı biçimde test yapıp, sonuç veriyor. Kişiler güven duyuyor. Sonucu pozitif çıkanlar hızlıca tedaviye başlıyorlar. Kaldı ki HIV yayılımını durdurmanın en düşük maliyetli ve en hızlı yolu da bu.”

‘Sayıları ivedelikle artırılmalı’

Pozitif-iz Derneği kurucu üyesi Çiğdem Şimşek, “Toplum genelinde pek çok kişi ya kendisini risk altında görmemekte ya da damgalanma ve ayrımcılığa maruz kalma endişesiyle HIV testi yaptırmaktan çekiniyor. Bu da ne yazık ki HIV’in kartopu etkisiyle yayılmasına olanak tanıyor” diye konuştu.

Şimşek söz konusu merkezlerin sayısının ivedilikle artırılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi ve ekledi: “Bu önemli ihtiyaç HIV aktivistleri, hekimler ve devlet işbirliğiyle karşılanabilir. HIV’in günümüzde tedavi edilebilen bir sağlık durumu olduğu ve tedavi altındaki HIV pozitif kişilerinse cinsel yolla bulaştırıcılığının dahi kalmadığı unutulmamalı.”