Skip to content Skip to footer

Ankara, 6 Aralık 2010 Türkiye Hükümeti bugün, Türkiye’deki Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı, Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Araştırma ve Hizmet Vakfı ve Dünya Bankası tarafından ortaklaşa hazırlanan ve Türkiye’de risk altındaki gezici işçi grupları arasında HIV bilgisini, tutumunu ve davranışlarını analiz eden bir rapor açıkladı.

Türkiye halihazırda HIV yaygınlığının çok düşük düzeyde olduğu bir ülkedir, ancak son yıllarda HIV/AIDS vakalarının sayısı artış göstermektedir.

HIV en fazla risk altındaki nüfus grupları arasında yoğunlaşmaktadır, ancak özellikle seks çalışanlarının heteroseksüel yolla hastalığı bulaştırmaları yoluyla yayılabileceği konusunda endişeler bulunmaktadır.Türkiye’de risk altındaki gezici işçi grupları arasında HIV bilgisi, tutumu ve davranışları ile ilgili rapor T.C. Sağlık Bakanlığı’nın talebi üzerine gerçekleştirilmiştir ve konu ile ilgili gelecekteki politikalara ve araştırmalara ışık tutmayı amaçlamaktadır.

“Riskli Meslek” raporu, Türkiye’de uzun süre seks çalışanlarının müşterileri olarak düşünülen gezici işçi grupları arasında gerçekleştirilen ilk çalışmadır ve gezici işçi gruplarının HIV açısından temel riskli davranışının korunmasız cinsel ilişki olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de HIV enfeksiyonu bulaşması açısından yüksek riskli sayılan gezici işçi grupları (gemiciler, kamyon sürücüleri, inşaat ve turizm sektörü çalışanları) arasında HIV bilgisi, farkındalığı ve tutumları konusunda durum saptaması yapmaktır. HIV yaygınlık oranının en yüksek olduğu iller İstanbul, İzmir, Trabzon ve Antalya’dır. İstanbul, İzmir ve Trabzon Türkiye’nin uluslararası karayolu güzergahında olup, aynı zamanda turistlerin uğrak noktalarıdır. Antalya uluslararası deniz ulaşımına açılan, önde gelen ticari ve turistik bir bölgededir. Turizm ve ulaşıma bağlı olarak, bu dört il çok sayıda inşaat projesine ev sahipliği yapmaktadır.

Gezici çalışanlar HIV enfeksiyonu ile ilgili birincil HIV riskli davranış olarak korunmasız cinsel ilişkide bulunmaktadırlar ve sadece yarıya yakın kısmı prezervatif kullanmaktadır. Evden uzak geçirilen zaman ve alkol kullanımı riskli cinsel davranışta bulunma olasılığını artırmaktadır. HIV ile ilgili bilgi düzeyleri ise; tüm gezici çalışanlar HIV/AIDS hastalığını duymuş, temel bilgileri var, ancak yanlış kanılar mevcuttur. Bilginin davranışsal değişim için yeterli olmadığı saptanmıştır.

Rapor, daha iyi kanıt ve takip ile ilgili önemli tavsiyeler ile sona ermektedir: davranış değişikliklerinin ve prezervatif kullanımının arttırılması; ve gönüllü danışmanlık ve test (VCT) ve STI hizmetlerinin geliştirilmeye devam edilmesi.

Çalışmanın en büyük katkısı; Türkiye’de gezici çalışan nüfusun barındırdığı risk faktörlerini betimlemesidir.

Yönetici Özetini okumak için tıklayınız
Raporu okumak için tıklayınız