
|
Pozitif Yaşam
Derneği’nin Kuruluş Amacı ve Kimliği
Pozitif Yaşam
Derneği,
HIV/AIDS ile yaşayan kişiler arasında bir iletişim ağı kurarak tedaviye
erişimlerini
kolaylaştırmak, yaşam kalitelerini
artırıcı bilgilendirme çalışmaları yapmak, kendilerinin ve
yakınlarının fiziksel,
ruhsal ve sosyal açıdan güçlenmelerini
sağlamak, yaşadıkları hak mahrumiyetlerinde savunuculuk görevlerini
yerine getirmek,
HIV/AIDS
konusunda tüm toplumu bilinçlendirerek gereken önleme, savaşım çalışmalarını
yapmak amacıyla
kurulmuştur.
Dernek,
sadece HIV+ kişilerden değil, O’nların akraba ve yakınlarından, doktorlardan,
öğretim üyelerinden,
aktivistlerden, kısaca toplumun her kesimini
temsil eden konuya duyarlı kişilerden oluşmaktadır.
|
777-888
|
 |
777-888
|
24-25
Eylül 2008 tarihlerinde The Marmara Oteli-İstanbul’da Türk enfeksiyon
doktorlarının ve tedavi aktivistlerinin katılımıyla
HIV tedavisinde temel yaklaşımların ve
tedavideki son gelişmelerin vakalar üzerinden tartışıldığı bilimsel toplantı
gerçekleştirildi.
Amacı Türkiye’de HIV ile yaşayan kişiler
için en iyi bakımı sağlamak amacıyla HIV tanı ve tedavisi ile ilgili önemli
bilgileri ve vaka örneklerini Türk doktor ve tedavi aktivistleri ile paylaşmak
olan toplantının formatı, sunumlar/konuşmalar, vaka örnek sunumları ve
tartışmalar şeklinde yapıldı.
Toplantıya ilaveten tedavi aktivistleri için HIV ile yaşayanlara özel
damgalama, test, tedavi temel bilgileri, hastaların güçlendirilmesi, tanı
ve bakımı içeren ayrı bir eğitim seti düzenlendi.

Eğitmenler hakkında:HIVTRI
eğitmenleri kaliteli hasta tedavi ve bakımı, araştırması ve akran eğitimi
konularında tecrübeli ve aktif çalışan uzmanlardır. Uzman doktorlar
Dr. Sanjay Bhagani, Mervyn Tyrer, Laura Waters, Mike Youle ve
Simon Collins (HIV pozitif tedavi
aktivisti) uzun yıllardır HIV ile ilgili çalışmakta ve dünyanın
pek çok ülkesinde tecrübe ve bilgilerini paylaşmaktadırlar. Biyografilerine
ulaşmak için:
http://hivtri.com/trainers.html
HIVTRI
Hakkında:
Güney
doğu Avrupa’da
HIVTRI, Dr. Aygen Tümer ve Dr. Serhat
Ünal’ın desteği ile, EACS’nin (European
AIDS Clinical Society-Avrupa AIDS Klinisyenler Birliği) tedavi
kılavuzunu türkçeye ve diğer 9 Doğu Avrupa diline çevrilmesini sağlamıştır.
http://HIVtri.com/eacs/index.html
Eylül
ayında gerçekleşmesine katkı sağladığımız bu bilimsel toplantı, HIVTRI’nin
güneydoğu Avrupa’da sürdürdüğü kaynak paylaşımı ve eğitim çalışmalarının
bir parçasıdır. HIVTRI aynı zamanda Mayıs 2007’de gerçekleşen “HIV
in South East Europe I- Güney Doğu Avrupa’da HIV I” toplantısını düzenlemis
ve önümüzde ki Ekim ayında “Optimizing HIV Monitoring Technologies-
HIV Izleme Teknolojilerinin iyileştirilmesi”
başlığında
Makedonya’da yine bir bölgesel toplantı düzenleyecektir. “HIV in
South East Europe II- Güney Doğu Asya’da
HIV II” toplantısı da Mayıs 2009’de İstanbul’da düzenlenecektir.
Ve yine, 2009 ve 2010 için tanı ve tedavi başlıklarında toplantılar ve
eğitimlerin hazırlıkları sürmektedir.
HIVTRI'nin
varlık amacı:
Bu
eğitim HIVTRI’nin Güneydoğu Avrupa projesinin bir parçasıdır. 2006’da
Ingiltere’de Dr. Mike Youle ve Ben Collins tarafından kar amacı gütmeyen
şirket statüsünde kurulan HIVTRI, HIV eğitim ve araştırmalarını amaçlamakta;
sağlık alanında çalışan kurum ve kuruluşlar, hasta toplulukları, uluslararası
organizasyonlar ve ilaç firmalarıyla HIV’e verilecek yanıt ve ilişkili
konularda çalışmalar yürütmektedir.
HIVTRI
projeler oluşturmakta ve bunlara mikro-finans sağlamaktadır. Bu amaçla
yerel kaynakları harekete geçirmekte ve HIV ile yaşayanların tedavisi
ve ilgili konularda uluslararası yeni yaklaşımlar için kolaylaştırıcı
bir rol üstlenmektedir. Ayrıntılı bilgi için
www.hivtri.com
adresini ziyaret ediniz.
|
777-888
|
3. Ulusal
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve 4. Ulusal HIV/AIDS Sempozyumları, Cinsel
Yolla Bulaşan Hastalıklarla Savaşım Derneği ve Ankara AIDS Savaşım Derneği’nin
işbirliği ve uluslar arası katılım ile 23-26 Kasım 2008 tarihlerinde Kuşadası
Pine Bay Oteli’nde düzenlenecektir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar
ve HIV/AIDS, günümüzde, sağlık sektöründe çalışanların başlıca ilgi alanlarından
biri haline gelmiştir. Gerek tıbbi, gerekse toplum üzerindeki sosyal, psikolojik
ve ekonomik etkileri nedeniyle bu hastalıklar, birden çok disiplinin işbirliğini
ve farklı yönleriyle tartışmayı gerektirmektedir. Bu çeşitlilik itibariyle,
düzenlenecek olan sempozyumların, enfeksiyon hastalıkları, dermatoloji, mikrobiyoloji,
üroloji, kadın hastalıkları ve doğum gibi tıbbi uzmanlık alanlarında çalışan
hekimlerin yanı sıra, birinci basamak hekimlerinin de ilgisini çekeceğini
ümit ediyoruz. Bunun yanı sıra, HIV/AIDS alanında çalışan aktivistlerin ve
yukarıda sözü edilen sorunları birebir yaşayan hastaların da sempozyumların
önemli bir unsuru olacağı kanaatindeyiz.
empozyumun
ana başlıkları aşağıda belirtilmiştir. Konular, dalında isim yapmış ve konusunda
uzmanlaşmış konuşmacılar tarafından irdelenecektir. Sempozyumda yer alan “Epidemiology,
STD/HIV sexual behavior and prevention program” başlıklı panelin konuşmacıları
Centers for Disease Control kuruluşunun değerli çalışanları olacaktır.
İki
farklı başlık altında düzenlenmiş gibi görünmekle birlikte, gerek tıp bilimi,
gerekse sosyal bilim açısından taşıdıkları ortak özellikler nedeniyle bir
bütünün ayrılmaz parçaları olan cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve HIV/AIDS’in
birlikte irdeleneceği bu sempozyumun, bundan sonrakiler için yol gösterici
ve birleştirici olmasını diliyor, katılımınızı bekliyoruz.
Cinsel
Yolla Bulaşan Hastalıklarla Savaşım Derneği ve
Ankara
AIDS Savaşım Derneği adına
Demir Serter
Sempozyum
Başkanı
Konu başlıkları:
Türkiye’nin
HIV/AIDS’e yanıtı
HIV/AIDS’te
çözüm bekleyen sorunlar
HIV/AIDS
ve sivil toplum örgütleri
HIV/AIDS’te
direnç sorunu ve yönetimi
Epidemiology,
STD/HIV sexual behavior and prevention program
HIV/AIDS’te
tanısı sorun oluşturan fırsatçı enfeksiyonlar
Gebelik
ve yenidoğanda HIV/AIDS
Birinci
basamakta CYBE/HIV/AIDS yönetimi
CYBH
ve HIV/AIDS’ten korunmada yeni yaklaşımlar
HIV/HCV/HBV
birlikteliği
Olgu
sunumları ile sifiliz
HPV
enfeksiyonlarının tanısı ve önlenmesi
HIV/AIDS’te
çok disiplinli yaklaşım: Eşgüdümün sağlanması
Genital
herpes
|
777-888
|
“Gay Aktivizmi”
toplantısını gerçekleştirdik…
İngiltere’de HIV/AIDS
alanında aktivizm çalışmaları yapan HIVTRI’nin düzenlediği “HIV Bilimsel Toplantısı”
öncesinde, 23 Eylül 2008 / Salı günü, Türkiye'de HIV/AIDS alanında “Gay Aktivizmi”
konulu bir oturum gerçekleştirdi. Oturuma Pozitif Yaşam Derneği, Lambda LGBTT,
Kaos GL, İstanbul LGBTT sivil girişim, Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkları Önleme
Derneği üyeleri katıldı. Toplantının
açılış konuşmasını Benjamin Collins yaptı. 1980’li yıllarda HIV/AIDS’in
San Francisco’daki eşcinselleri bir anda nasıl vurduğunu ve bunun üzerine
hızla artan HIV/AIDS ve Eşcinsellik alanında ki ayrımcılığın ve önyargıların
bir anda nasıl tetiklendiğini anlattığı konuşmasında, bu süreci aktivistlerin
nasıl yönettiği ile ilgili deneyimlerini paylaştı.
Türkiye’de bu alanda çalışan
sivil toplum kuruluşları kendi deneyimlerini ve Türkiye’de ki mevcut durumda
aktivizmin önündeki engellerden ve ortak bir platformda HIV/AIDS alanında
beraber çalışmanın öneminden bahsedildi.
Oturumun sonunda alınan
en önemli karar; oturuma katılan kuruluşların Pozitif Yaşam Derneği ile bir
araya gelerek HIV/AIDS alanında Gay Aktivizimi konusunda ortak çalışmaya başlamak
için bir toplantı tarihi belirleyerek tekrar bir araya gelmek istemeleri oldu.
|
777-888
|
Ailemize
yeni bir "pozitif" daha katıldı !
kendi kaleminden
ec
 |
"Pozitif
Yaşam Derneği’nde Başlarken"
Yepyeni bir merhaba değil aslında, daha ziyade
“yeniden bir araya gelmek ne güzel” gibi bir başlangıç… İnanın
çok güzel bir duygu.
Sağlık Bakanlığı-Küresel Fon HIV/AIDS Önleme
ve Desek Programında İzleme ve Değerlendirme Uzmanı olarak başladığım
22 Mayıs 2006 tarihinde Pozitif Yaşam Derneği de Destek Merkezi
Projesine yeni başlıyordu. Hibe Sözleşmeleri yeni imzalanmış,
Proje Koordinatörü için görüşmeler devam ediyordu. Sevgili Eryil'’ın
Proje Uygulama Birimi’ne sonunda Merkez Projesini başarıyla gerçekleştirecek
Koordinatörü bulduklarını söylemeye geldiğindeki heyecanını hatırlıyorum.
Bu Proje için doğru kişi/kişileri bulmak konusunda
büyük hassasiyet içerisinde olduklarını nasıl içtenlikle paylaştığını…
HIV’le yaşayan kişiler için böyle bir Merkezin önemi konusundaki
kararlılığı, farkındalığı ve samimiyetini…
|
Program boyunca, bu kısa süre zarfında, PYD’nin başından
beri taşıdığı bu hassasiyetlerle başarıyla altına imzasını
attığı işlere birer birer tanık olurken, başından beri asla
ödün vermedikleri kararlılık, farkındalık ve samimiyete
ve bunun dönüştürücü gücüne tanıklık edebilmek, yapıyor
olduğum işe anlam katan önemli bir motivasyondu. Bu dönüşümün
bir parçası olabilmek gerçekten büyük mutluluk.
Bugün ise “HIV’le Yaşayan Kişilerin Hukuk Sistemi Kullanımlarının
Güçlendirilmesi” Projesi ile PYD ailesinin bir parçası olarak
bu dönüştürücü güce dahilim. Kollarını açan hepinize gönülden
teşekkürler.
Başından beri asla ödün vermediğiniz ruhun bu Projede
de önemli adımlar atılmasında temel olacağı inancıyla,
Merhaba!
Erdem
Akter
|
|
|
777-888
|
 |
Açık Toplum Enstitüsü ve Hollanda Büyükelçiliği İnsan Hakları
Fonu’nun katkısıyla
HIV’le Yaşayan kişilere hukuksal destek…
“HIV’le Yaşayan Kişilerin Hukuk Sistemi Kullanımlarının Güçlendirilmesi”
Projemize 15 Eylül 2008 tarihi itibarı ile başladık. Projede,
genel olarak İstanbul ve dışındaki İzmir, Antalya, Adana, Kayseri
ve Trabzon illerinde HIV’le yaşayan kişilere ulaşarak bu kişilerin
Merkezin hizmetlerinden yararlanmasını sağlayacağız.
Söz konusu illerde HIV’le yaşayan kişilerin Merkezin hukuksal
destek hizmetlerinden yararlanması, illerde avukatların ve HIV’le
yaşayan kişilerin insan hakları ve HIV alanında alacakları eğitimlerle
yerel düzeyde güçlendirilmesi ve ayrıca yine yerel düzeyde avukatların
20 vaka için mahkeme yoluna başvurması Projemizin özel hedeflerini
oluşturuyor. Ayrıca yerel düzeyde ilgili yetkililere (valilik,
belediye, vb.), enfeksiyon uzmanlarına, hastanelere ve sivil toplum
kuruluşlarına ulaşarak mevcut farkındalığının artmasını amaçlıyoruz.
Proje kapsamında verilen hukuksal danışmanlık hizmetlerinin
raporlanması ile önümüzdeki sene yayımlayacağımız 2008-2009 Hak
İhlalleri Raporumuzun kapsamını genişleteceğiz. Ayrıca, ilgili
ihlallerin ve mahkemeye taşınan durumların sonuçlarını medyaya
taşıyarak, daha genel düzeyde HIV/AIDS ile ilgili bilinçliliğin
artmasına, ayrımcılık vakalarının ve özellikle sağlık hakkına
yönelik ihlallerin azalmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
|
|
|
|
777-888
|
Tıp Fakültesi Öğrencilerine Yönelik Savunuculuk Projesi
Projemiz iki
aşamadan oluşmaktadır. İlk aşama TurkMSIC (Türk Tıp Öğrencileri Uluslararası
Komitesi) ve UN Tema Grubu ve de PYD’nin (Pozitif Yaşam Derneği) desteği ile
yapılmış olan anket çalışması idi. İkinci aşama ise TurkMSIC ve PYD'nin ortak
çalışması olarak, Amerikan Konsolosluğu Gençlik Programından fon almış ve
bu aşama projenin adından da anlaşılacağı gibi daha fazla savunuculuk aktivitelerine
yönelmemiz ihtiyacını doğurmaktadır. Peki neyi savunuyoruz? Bunun için yazının
geri kalanını okumaya davet ediyoruz sizleri;
1. Aşama: Tıp Fakültesi
Öğrencilerinin HIV/AIDS hakkında bilgi ve tutum araştırması çalışması
Türkiye’de yapılan çalışmalar, HIV ile yaşayan kişilerin sağlık çalışanları
tarafından ayrımcılığa maruz kaldıklarını göstermektedir ve HIV+ kişilerin
karşılaştığı ayrımcılık durumlarının büyük çoğunluğu sağlık hizmetleri
içinde görülmektedir.
Karşılaşılan bu ayrımcılığın
nedenini araştırmak adına, bu araştırma Türkiye çapında çeşitli tıp fakültelerinde
(22 Tıp fakültesi) okuyan 5. ve 6. sınıf öğrencilerinin (toplam 2300)
HIV/AIDS ile ilgili bilgi ve tutumlarının değerlendirilmesi ve fakültelerde
verilen HIV/AIDS eğitimi konusunda genel durumun saptanması amacıyla yapılmıştır.
|

|
Çalışmamızın ileriki
hedefleri ise HIV/AIDS yanıtını etkilemek, HIV + kişiler tarafından karşılaşılan
damgalanma ve ayrımcılık hakkında farkındalığı arttırmak ve gelecekteki
sağlık personeli önerilerimizle yeni programlar düzenleyerek ayrımcılık
ve damgalanmayı azaltmaktır.
Bu çalışma sonrasında çıkan sonuçları sizlerle
daha önceki bültenlerde paylaşmıştık ancak özet olarak verilmesi gerekirse
Türkiye’deki tıp fakültesi öğrencilerinin HIV/AIDS ile ilgili
bilgi düzeyleri
iyi olmasına rağmen, tutumları oldukça ayrımcı olarak bulunmuştur. Örnek
vermek gerekirse, çoğu tıp fakültesi öğrencisi HIV’in dokunarak bulaşmayacağını
bilmesine rağmen, %15inden fazlası HIV+ bir hasta kliniğe geldiğinde tokalaşmayacağını
söylemektedir. (Daha ayrıntılı bilgi için bağlantıya geçebilirsiniz)
|

|
2. Aşama Tıp Fakültesi
Öğrencilerindeki Tutumun düzeltilmesine yönelik Savunuculuk çalışması
Birinci aşama sayesinde görmüş
olduğumuz mevcut durum geleceğin doktorları olan tıp fakültesi öğrencilerinin
eğitimleri sırasında pozitif tutum geliştiremediklerini, HIV+ hastalara
yaklaşımlarında ve etik anlayışlarında eksiklikler olduğunu gördük. Bu
amacla, anket çalışmasının yapılmış olduğu 22 üniversite arasından 11
üniversite seçerek daha da gerçekçi adımlar atmaya karar verdik.
Tıp eğitimi müfredatının HIV+ hastalara yaklaşım,
etik anlayış ve ayrımcılık ve damgalanma karşıtı bir şekilde verilmesine
yönelik olarak bu ikinci aşamaya başladık.
İlk olarak, Tıp Fakültesi öğrencileri arasında
yapılacak olan Savunuculuk Kampanyası. Bu kampanya ile seçilen tıp fakültelerindeki
öğrencilere ulaşarak, bu yapılan ayrımcılığa karşı durulması gerektiğini,
daha iyi bir eğitim almalarına ve de hastalara karşı daha pozitif bir
tutumla yaklaşılması gerektiği mesajları verilecek.
|
|
Sonrasında yapılacak seminerler sayesinde tıp
fakültesi öğrencilerinin bu konu hakkında daha derin bilgilenmesi ve ilgilerinin
çekilmesi sağlanacak. Oluşturulacak yerel savunuculuk grupları sayesinde (Doktorlar,
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanları, HIV + kişiler ile birlikte) mevcut olan
tıp fakültesi müfredatının içerisine tıbbi bilgi dışında hasta gözünden hastalığa
bakmayı sağlayacak belirli çalıştaylar konulması planlanıyor.
Müfredatın değişmesi sayesinde ileride tıp fakültesine girecek olan doktor
adaylarının da tutumlarının değiştirilmesi ve böylece şu anda karşılaşılan
damgalanma ve ayrımcılık sorunlarının azalacağına inanıyoruz.
Seçilen 11 üniversite ve bunların bulunduğu iller
ise İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kayseri, Adana, Manisa ve Van olarak belirlenmiştir.
Burada bulunan arkadaşların da desteklerini bekliyoruz.
|
777-888
|
Ayrımcılığa
karşı sanat
kampındaydık…
Ermeniler,
Kürtler, Aleviler, Romanlar, Eşcinseller, Transeksüeller, Gençler, Kadınlar,
HIV+ler…
kısacası Türkiye’de ayrımcılığa uğrayan insanlar Kaos GL, ABD Büyükelçiliği
Gençlik ve İnsan Hakları Hibe Programı kapsamında,
2-7 Eylül 2008 tarihleri
arasında Kapadokya
– Göreme’de
“Ayrımcılığa karşı sanat kampı”nda
buluştu.

Farklı sivil toplum örgütlerinden ve bireysel olmak üzere toplam 23 kişinin
katıldığı sanat kampında, seramik, dans, drama teknikleri ve psikoloji temelli
atölyelerle katılımcılar hem eğlendiler hem de ayrımcılık konusunda bilgilendiler.
İlk gün, eğlenerek tanışıldı.
Sonrasında katılımcılar gelirken kamptan neler beklediklerini, giderken
neler götürmek istediklerini kâğıttan yaptıkları kıyafetlerin üzerine yazıp
“Defile” yaparak görüşlerini grupla paylaştı.
Katılımcılar ikinci gün psikoloji
ve seramik atölyesi çalışması yaptı. Psikoloji atölyesinde diller değil yürekler
konuştu, anlattı ve dinledi. Seramik atölyesinde herkes farklı şekiller çıkardı
ama aynı hamuru kullandı. Tıpkı hepimizin ortak hamurunun “insan” olması gibi…
Üçüncü gün; Pozitif Yaşam Derneği’nin 3 saat süren tıbbi
ve sosyal boyutunu kapsayan “HIV ile yaşama ve ayrımcılık” sunumu ile
başladı. Çoğunluğu daha önce HIV ile yaşayan biri ile karşılaşmamış olan ve
bir arada bulunmaktan çekineceğini düşünen katılımcılar, sunum sonrasında
HIV+ olan kişi ile aynı havuzda yüzerek eğlendi.
Program dahilinde katılımcıların
birbirleri ile söyleşi yapmaları da yer alıyordu. Toplam 12 söyleşi elde edildi.
Transeksüel olmak, Hristiyan olmak, HIV+ olmak, Alevi olmak, Kürt olmak,
kadın olmak gibi başlıklar çerçevesinde gerçekleşen söyleşiler Kaos GL’nin
“İnsan hakları özel sayısı”nda yer alacak.
Kampın diğer günleri; güzel ve etkili mesajlar içeren ısınma
uygulamaları ile birlikte grup çalışmasını pekiştiren Şipşak atölyesi ve 4
saatlik vadi yürüyüşü ile renklendi.
Yasemin Öz’ün ayrımcılık söyleşisinin sonrasında ise, Umut Güner’in
“Beşikten Mezara” uygulaması ile farklı alanlarda ayrımcılığa uğrayan insanların
sorunlarına odaklanmaya çalışıldı. Kampın son günü ise, tiyatro, müzik, şiir
ve resimle gençlik ve ayrımcılık konusu sergilendi. Katılımcılar kamptan çok
şey öğrendiğini ve gelenekselleşmesi konusunda hem fikir oldu.
|
777-888
|
14/09/2008 - Radikal
"Daha
önce küçük bir kısmı yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun genel hükümleri 1 Ekim 2008 tarihinde
yürürlüğe girecek. Buna göre işçi statüsünde ve kendi adına bağımsız statüde
çalışanlarla ilk defa işe başlayacak kamu çalışanları yeni dönemde aynı
norm ve standartlara tabi olacak…
ANKARA - Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 1 Ekim’de
yürürlüğe girecek maddeleri ile sosyal güvenlik alanında yeni bir dönem
başlayacak. Yeni dönemde, emekli olmak için daha uzun süre çalışma, daha
fazla prim ödemesi yapılacak, yatırılan prime göre ise daha düşük emekli
aylığı bağlanacak. Emeklilikte geçen süreyi kısaltmayı amaçlayan yeni
sistemde sağlık hizmetlerinden yararlanma konusunda ise büyük ölçüde norm
ve standart birliği sağlanmış olacak.
Kanunda, 1 Ekim’de" devamı için
tıklayınız
|
Sosyal
Güvenlikte yeni dönem 1 Ekim'de başlıyor !
|
|
777-888
|
Pozitif Yaşam
Derneği'nde 2.5 yılım -
Bu bir veda değil
Herkese merhaba,
Derneğe bir iş ilanı ile başvurup Destek Merkezi'nin koordinatörü olarak ise
başladığım günden bu güne yaklaşık olarak 2,5 yıl olmuş... Ofis yok, derneğe
insanlar gelecek mi, peki projeye başlasak ta sürdürebilecek miyiz vb. kaygılarla
çıktığımız yolda bugün sevinerek çok büyük yollar aldığımızı en önemlisi gerçekten
Türkiye'de HIV Pozitifleri temsil edebilen, sorunlarını dile getirebilen,
sorunlarına çözüm getirebilen bir kurum olduğumuzu tecrübeliyoruz...
Bu dönemde derneğin ne kadar sıfırdan başlayıp destek, savunuculuk, farkındalık,
Türkiye'de dili değiştirmek, büyük fonları yönetmek, Türkiye'de konunun sahibi/muhatabı
olmak, dünyada Türkiye'nin temsilcisi olmak, hatta son olarak sağlık alanında
alınacak kararlarda söz sahibi olmak gibi konularda yetkin hale geldiğini
sevinerek gözlemliyoruz...
Yapılacak şeyler bitti mi tabii ki bitmedi, ancak PYD bir bebekken şimdi artık
yetişkinliğe doğru önemli bir adım attı, destekçileri, gönüllüleri, gizli
destekçileri, yetkin ve PYD gibi genç bir örgüt için düşünüldüğünde oldukça
büyük ve yetkin bir profesyonel kadrosu ile bundan sonra PYD'nin etkin bir
şekilde yoluna devam edeceğine; İstanbul'dan sonra öncelikle İzmir'de olmak
üzere Türkiye'nin çeşitli yerlerinde örgütleneceğine, her geçen gün HIV ile
yaşayanlara yönelik ayrımcılığı azaltacağına, Türkiye'de HIV/AIDS konusunda
farkındalığı diğer örgütlerle birlikte sağlayacağına, uluslararası platformlarda
Türkiye'yi temsil edeceğine ve Türkiye'ye ilgi ve dikkati çekeceğine inanıyorum.

Önümüzdeki dönem yetişkinliğe adım atan PYD'yi çok önemli
görevler bekliyor. Anadolu'ya açılacağız, savunuculuk konusunda çok daha etkin
adımlar atacağız, 4 yeni proje, bu projeler için kurduğumuz güçlü ekip, aldığımız
bu projeleri yürütmek için aldığımız fonlar/destekler, çeşitli sivil toplum
kuruluşları, uluslarası kuruluşlar, özel sektörden aldığımız destekler ve
derneğe inanan gönüllülerimizle daha büyük değişimlere yol açacağız.
Şimdi bu noktada benim profesyonel olarak misyonumu tamamladığıma inanıyorum..
Ve koordinatörlük görevimi Didem Ünsur'a devrediyorum...
PYD'den ayrılıyor muyum? Hayır, gönüllü, danışman, üye hangi sıfatla
olursa olsun PYD benim için daima var olacak ve umuyor ve inanıyorum ki ben
de PYD için daima var olacağım...
Bu 2,5 sene içinde çok özel insanlar tanıdım, sizlerden çok şeyler öğrendim,
zoru başarmak konusunda kendimi çok geliştirdim... Ve tüm bunlar için kimi
zaman sahnenin hiç önüne çıkmayan siz gönüllü destekçilere çok çok teşekkür
ederim...
PYD öyle özel bir örgüt oldu ki; profesyonel olarak ilişki kuran tüm kişi
ve kurumlar da PYD'nin gönüllüsü gibi çalıştı...
PYD'den ayrılırken yüreğiyle çalışan, değişime inanan, her türlü zorluğa rağmen
amaçlarımızı gerçekleştireceğimize inanarak bunu başaran ve her zaman PYD'nin
ve HIV ile yaşayanların faydasını gözeten bir kültür oluştuğunu ve bunun baki
kalacağını görüyor ve buna yürekten inanıyorum...
PYD'yi sadece HIV/AIDS alanında değil, dezavantajlı gruplarla çalışan bir
örgüt olarak olarak da Türkiye'de özel olduğuna inanıyorum ve bundan sonra
da Türkiye'de farklı grupların güçlenmesine, farklı STKların örgütlenmesine
katkıda bulunacağımı umuyorum...
Herşey için teşekkür ederim, unutmayın ki bu bir veda değil...
Çok sevgiler,
Arzu
Not:
[email protected]
e-mail adresimi kullanmaya devam edeceğim.
|
777-888
|

777-888

777-888
|
Pozitif
Yaşam Derneği’ne Bağışlarınız için Hesap Bilgilerimiz:
Garanti Bankası
Cumhuriyet caddesi Şubesi/İstanbul
Şube
kodu : 772
Hesap no :
629 99 21 (TL hesabı)
Hesap adı
:
Pozitif Yaşam Derneği
|
|
777-888
|
|
777-888
Bültenimiz en iyi İnternet Explorer 5+ 1024 x 768 pixel ekran çözünürlüğü
ile görüntülenmektedir.
PYD
|