 |

Pozitif
Yaşam Derneği’nin Kuruluş Amacı ve Kimliği
Pozitif Yaşam Derneği,
HIV/AIDS ile yaşayan kişiler arasında bir iletişim ağı kurarak tedaviye erişimlerini kolaylaştırmak, yaşam kalitelerini
artırıcı bilgilendirme çalışmaları yapmak, kendilerinin ve yakınlarının fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan güçlenmelerini
sağlamak, yaşadıkları hak mahrumiyetlerinde savunuculuk görevlerini yerine getirmek,
HIV/AIDS
konusunda tüm toplumu bilinçlendirerek gereken
önleme ve savaşım çalışmalarını yapmak amacıyla kurulmuştur.
Dernek, sadece HIV+ kişilerden değil, O’nların akraba
ve yakınlarından, doktorlardan, öğretim üyelerinden, aktivistlerden, kısaca toplumun her kesimini temsil
eden, konuya duyarlı kişilerden oluşmaktadır. |

|


|
20 Ocak 2008 tarihli, HÜRRİYET Gazetesi'nin İnsan Kaynakları ekinde çıkan
haberimiz:
Birkaç dakikalığına, HIV pozitif olduğunuzu düşünün. Ve bunun iş hayatınıza
etkisini. Durumunuzdan yeni haberdar olduysanız, büyük ihtimalle beyninizin içinde bir soru fırtınası kopar: Çalışmaya devam edebilecek miyim? Ya arkadaşlarım
durumumdan haberdar olursa? Beni dışlarlar mı? İşten çıkarılır mıyım? Yeni
bir iş arasam engelle karşılaşır mıyım? Bir de masanın karşı tarafı, yani
çalışma arkadaşlarınız ve işvereniniz var.
|
Durumdan haberdar olsalar, büyük
ihtimalle şunları sorarlar: Seninle aynı ofiste çalışırsam hastalığın bana
bulaşır mı? Bu hastalık kişide performans kaybına yol açar mı?
Gerçekte, HIV pozitif birinin çalışmaması için hiçbir engel yok. Kişi ilaçlarını
aldığı sürece, sağlıklı biri gibi çalışma yaşamına devam edebiliyor. Nasıl
bir diabet hastası insülin, bir tansiyon hastası haplarını alarak normal
bir yaşam sürdüyorsa öyle. Ancak Türkiye’de pratikte işler böyle yürümüyor.
HIV pozitif kişiler, çalışma hayatlarında bilinçsizlik ve ondan doğan önyargı
duvarıyla karşı karşıyalar. HIV pozitif olduğunuz çalıştığınız şirkette
öğrenilirse, önce arkadaşlarınız tarafından dışlanır, "kim bilir ne yaptı
da bu hastalığı kaptı" bakışları ve imálarıyla karşılaşırsınız. Bu virüsün
ofis ortamında bulaşmasının neredeyse imkansız olduğunu anlatmanıza rağmen,
üzerinize vurulmuş "tehlikeli kişi" damgasıyla dolaşırsınız. En nihayetinde,
performansınız gerekçe gösterilerek işten çıkarılırsınız. Tabii, artık sosyal
güvenceniz olmadığı için, aylık 700 ile 1.600 dolar arasında değişen ilaçlarınızı
da alamazsınız.
ŞİRKETLER ÇALIŞANLARINI
BİLGİLENDİRMELİ
Hepsi
değil tabii ama, HIV pozitiflerin çoğu iş yaşamında benzer durumlara maruz
kalıyor. HIV / AIDS ile yaşayan kişilerin yaşam kalitelerini artırmak için
çalışmalar yürüten Pozitif Yaşam Derneği’nde, bu kişilere psikolojik, tıbbi
ve hukuki danışmanlık desteği veriliyor. Dernekten destek alan 300’den fazla
kişi var. Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi ve Projeler Koordinatörü Arzu Kaykı,
sayıları az da olsa, iyi örneklerin de olduğunu anlatıyor: "2-3 vakada,
bu kişilerin dışlanmadıkları iş ortamlarına da rastladık. Bir şirketin ortaklarından
biri HIV pozitif olduğunu öğrenmiş, durumu diğer ortaklarla paylaşmıştı.
Ortakları durumu kabullendiler" diyor.
Kaykı, şirketlerin çalışanlarını HIV / AIDS konusunda bilgilendirmeleri
gerektiğini söylüyor. Özellikle Rusya, Ukrayna gibi HIV’in yaygın olduğu
ülkelere yapılan bayi toplantılarına dikkat çekiyor: "Gezilere katılanlar,
bu ülkelerde HIV oranının yüksek olduğu konusunda uyarılmıyor." Bu arada,
dernekten destek alan kişilerin mesleklerinin çeşitli olduğunu söylüyor
Kaykı. "Üst düzey yönetici, mimar, mühendis, doktor, devlet memuru, imam,
papaz, sporcu, restoran işletmecisi, modacı, turizmci, her meslekten kişiler
var." www.pozitifyasam.org
HUKUKİ AÇIDAN
İşe girişte
HIV taraması yasal değil
Pozitif Yaşam Derneği bünyesindeki Hukuk Destek Merkezi’ne danışanlara destek
veren Avukat Habibe Yılmaz Kayar, yasal olarak, HIV pozitif birinin durumunu
işyerine bildirmesi zorunluluğu bulunmadığını söylüyor. Bu bilgilerin, ancak
kişinin kendi isteğiyle paylaşılabileceğinin altını çiziyor. Bazı şirketlerde,
işe alınacak kişilerden HIV taramasının istendiğini, ancak bunun da yasal
olmadığını söylüyor. Şirketin, HIV pozitif olduğu gerekçesiyle çalışanını
işten çıkarma hakkı da yok. Avukat Kayar, bu durumdaki kişilerin suç duyurusu
ve tazminat davası açma yoluna gittiklerini anlatıyor. 1,5 yıldır faaliyet
gösteren Hukuk Destek Merkezi’ne 109 kişi danışmış.
Devlet memurunun AİHM’deki davası
Avukat Habibe Yılmaz Kayar, dernekten destek alan bir devlet memurunun,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görülen davasını şöyle anlatıyor: "HIV
taşıyıcısı kişi, devlet memuru. Tedavi görmesi gerekiyor. Ancak Maliye Bakanlığı’nın
tebliğine göre, devlet memurlarının reçetelerine tanı yazılması gerekiyor.
Memur ilacını eczaneden alıyor ancak eczane, ilacı tahsil etmek için en
küçük birimin saymanlığına gelerek, üzerinde tanı yazan reçeteyle parasını
tahsil ediyor. Sonuçta kişinin tanısı, yalnızca tahsilat amaçlı bir biçimde
açıklanmış oluyor. İşte bu durumdaki danışanımız mahkemeye gitmedi, çünkü
hastalığının bilinmesini istemedi. Doğrudan AİHM’ye başvuruldu. AİHM, iç
hukuk yollarını tüketmediğinden dolayı bu dava kabul edilemezdir, kararı
vermedi. Bundan sonraki aşamayı göreceğiz."
HIV POZİTİFLERİN GÖZÜNDEN
Bir şirkette
üst düzey yöneticiyim, rahatlıkla çalışıyorum
ASLI 15 yıldır çalışma hayatının içindeyim. 1996’da HIV pozitif teşhis
aldım. Çalışmaya devam ediyordum. 3-4 ay sonra, kontrolden döndüğüm bir
gün, yemeğe indiğim sırada arkadaşlarım çantamı karıştırarak evraklarımı
bulmuşlar. O günlerde moralsiz olduğum ve sürekli ilaç aldığımı fark ettiklerinden,
bunda bir problem var diye düşünmüşler. İşten atıldım. İşten atılmak, hastalığımı
öğrendiğim zamandan daha büyük yıkım oldu benim için. İlaçlarımı alabilmek
için işyerine sigortamı 5 yıl devam ettirme zorunluluğu koydum. Şu anda
bir şirkette üst düzey yöneticiyim. Durumumu kimseye söylemedim, bunu göze
alamam. Kendi odam olduğu için ilacımı rahatlıkla alıyorum. Kesinlikle işgücü
kaybı yaşamıyorum. Kullandığım ilacın yan etkisi, vücudun bazı bölgelerinde
yağ birikiminin atması, bazı bölgelerde de azalması. Dolayısıyla işimi etkileyen
bir şey değil.
Askerlik belgemde HIV yazdığından, işe girmem imkansız gibi
HAKAN HIV pozitif olduğumu öğrendiğimde, 2 yıldır bir tekstil şirketinde
çalışıyordum. Durumumu, çalışma arkadaşlarımdan birine söyledim. İlerleyen
zamanlarda konu şirket içinde yayıldı. Şirketten bir açıklama yapılmadı.
Bir süre sonra eğitim almak ve sektör hakkında bilgi toplamak üzerine yurtdışına
gönderildim. Birkaç gün sonra bir telefon geldi. Artık çok verimli olmadığımı,
benimle çalışmak istemediklerini söylediler. Şok oldum. Yıl 2004’tü. Sigortam
kesildi. İlaçlarımı alamamaya başladım. İşten çıkarılmamda, askerlikten
HIV pozitif nedeniyle muaf olduğumun anlaşılmasının etkili olduğunu sanıyorum.
Çünkü işe ilk girdiğimde öğrenciydim. Mezuniyetten sonra aldığım askerlikten
muaf belgesinde neden olarak HIV pozitif teşhisi yazılı. Yurtdışına gitmeden
önce şirket benden bu belgeyi istemişti. Herhalde gittikten birkaç gün sonra
fark ettiler. Sonraki iş başvurularımda da bu belge hep engel olmaya devam
ediyor. Hatta bir kez işe kabul edildim ancak, belgeyi götürdüğüm akşam
vazgeçtiklerini, benimle çalışmak istemediklerini söylediler.
Patronuma da, arkadaşlarıma da söyledim görev yerim değiştirilmek üzere
AHMET Özel sektörde yöneticiyim. HIV pozitif olduğumu 1,5 yıl önce
öğrendim. Bunu kendi müdürümle paylaştım. Kendisi mantıklı, bilinçli bir
insan. Çok büyük destek verdi. Çalışma arkadaşlarımla da konuyu paylaştım.
Birçoğuyla bire bir oturup, hastalığı anlattım. Nasıl bir kanser hastası
durumunu paylaşırsa öyle. Ama seni şu görevden alalım, başka göreve gerelim
gibi bir yaklaşımla karşı karşıya kaldım. Sen insanlardan uzak çalış dendi.
Şu anda görevim değiştirilmek üzere. Ben emekliliği hak ettim, şu anda emekli
olabilecek durumdayım ancak bunun hukuksal mücadelesini vermek istiyorum.
Herkes boynunu büküp razı olursa bu yaşananlar tekrar edilip duracak. Şu
anda ilaç alıyorum. Ancak bu durumun çalışmama olumsuz bir etkisi yok. Bundan
10 yıl önceki halimle hiçbir farkım yok.
TIBBİ AÇIDAN
HIV (İnsan
Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) vücuda girdikten sonraki 3-10 yıl boyunca,
hiçbir belirti vermediği sessiz bir evre geçiriyor. Virüsün vücudun bağışıklık
sistemini gitgide zayıflatması sonucunda, bünye hastalıklara karşı korunmasız
hale geliyor. Hastalıklar görülmeye başladığında, AIDS (Edinsel Bağışıklık
Yetmezliği Sendromu) aşamasına geçilmiş oluyor. Kişi ilaç tedavisi görüp,
3 ayda bir kontrole gittiği sürece, hastalık kontrol altında tutulabiliyor.
AIDS evresi ilerlemiş olsa bile, birkaç aylık yoğun tedaviyle hastalık HIV
evresine döndürülüp kontrol altına alınabiliyor.
---------------------------------------------------------------------------------
www.yenibiris.com
'un düzenlediği anket sonuçları:
AIDS'in
kolay bulaşmayan bir hastalık olduğu biliniyor. Ama insanlar yine de tereddüt
ediyorlar. Siz, bir AIDS hastasıyla aynı ortamda çalışır mıydınız?
Tabii
çalışırdım |
|
Oy
Sayısı: 4711 % 43,2 |
Çalışırdım
ama huzursuz olurdum |
|
Oy
Sayısı: 3682 % 33,8 |
Bilmiyorum,
danışmam lazım |
|
Oy
Sayısı: 1090 % 10 |
Hayır,
çalışmazdım |
|
Oy
Sayısı: 1411 % 13 |
Toplam Oy Sayısı: 10894
|
Kaynak:
http://yenibiris.com/CareerSupport/DisplayArticle.aspx?vID=8896§ionID |

|

Pozitif
Yaşam Derneği Adana ve Gaziantep’teki Hiv pozitiflere yardım elini uzattı…
Pozitif Yaşam Dernegi akran danışmanları, İstanbul
dışından gelen ihtiyaç çağrılarını karşılamak için Aralık ayında 2 farklı
ilimizde ki Hiv + kişilere ulaştı ve onları tedaviye ikna etti.
Adana’dan Pelin Hanım tedaviye başladı…
9 yıldır hiv ile yaşayan ve tedaviyi reddeden 55 yaşındaki Pelin Hanım’ın
çocukları derneğimize telefonla ulaştı. Yıllardır aile sırrı olan bu konuda
Pozitif Yaşam Derneği’nden yardım talep ettiler.PYDM yöneticisi Tekin Tutar,
Pelin Hanım ve çocuklarını Adana’da ziyaret etti ve son 6 ayda 20 kilo veren
ve aids tablosu belirtileri olan Pelin hanım’ı hastaneye yatmaya ve tedaviye
başlamaya ikna etti.Pelin Hanım’ın 40 gündür hastanede tedavisi sürmekte ve
her geçen gün sağlığına kavuşmaya bir adım daha yaklaşmakta.
Gaziantep’ten Ömer Bey yaşadığı kötü koşullardan
alınarak hastaneye kaldırıldı…
6 yıldır antiretroviral
tedavi gören ve ailesi ve tüm sosyal çevresi tarafından reddedilen 62 yaşındaki
Ömer Bey, dokroru Deniz Gökengin’i arayarak yardım talebinde bulundu. Bu bilgi
üzerine PYDM yöneticisi Tekin Tutar; 35 kiloya düşmüş, dışkılamasını kontrol
edemeyen, insani yaşam koşullarını çok altında bir barakada günlerdir yemek
dahi yememiş bir durumda olan Ömer Bey’e ulaştı. Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığı’na
durum arz edilerek ambulans ayarlandı ve hastaneye kaldırıldı. Tedavisine
yeniden başlanılan Ömer Bey 30 gündür doktorların kontrolündedir ve daha iyi
koşullarda olmanın ve yeterli beslenebilmenin sağladığı imkanlarla iyileşme
sürecine girmiştir.

|

24-25 Kasım 2007'de HIV'le Yaşamak ve İnsan Hakları Eğitici Eğitimi Gerçekleştirildi.
T.C.
Sağlık Bakanlığı, Küresel Fon “Türkiye HIV/AIDS Önleme ve Destek Programı”
kapsamında, Pozitif Yaşam Derneği’nin yürüttüğü HIV’le Yaşamak ve İnsan Hakları
çalışmasının bir parçası olarak HIV’le yaşayan kişilere yönelik İnsan Hakları
Eğitici Eğitimi düzenlenmiştir.
HIV/AIDS
epidemisi ayrımcılık, dışlama ve suçlamanın yaygın olduğu; insan hakları konusunda
ciddi kaygıların yaşandığı, bireylerin ve grupların onurlarının hiçe sayıldığı
ve sayılan bu nedenlerle insanların HIV/AIDS’e yakalanmalarının kolaylaştığı
bir ortamda hüküm sürüyor. Birçok ülkede HIV/AIDS ile yaşayan bireylere, yakınlarına,
arkadaşlarına ve onlara bakım hizmeti sunanlara karşı yaygın bir ayrımcılık
uygulanıyor. Önceden dışlanmış gruplar ise insan hakları korumasından yoksun
olmaları nedeniyle HIV/AIDS’in beraberinde getirdiği yıkımlardan daha fazla
pay alıyor ve/veya diğer insanlar tarafından ayrımcılığa maruz bırakılıyorlar.
Yazının devamı

|
Farkındalığı arttırmak
için neler yaptık..
Pozitif Yaşam Derneği olarak HIV ile yaşayanlara destek çalışmalarının yanı
sıra, bu yıl HIV/AIDS'e duyulan ön yargıları kırmak ve farkındalık
oluşturmak icin çeşitli çalışmalar yaptık..
"Bu bültende yapılan çalışmaları ve sonuçlarını paylaşmak istiyoruz.
Önümüzde ki ay ise yaratılan farkındalığı ölçmek amacıyla katılımcıların
doldurduğu oturum öncesi ve oturum sonrası anketlerin sonuçlarını ve
istatistiksel bilgilerini paylaşacağız
UNAIDS’in desteğiyle Mayıs ayında başladığımız Farkındalık projesine
Aralık 2007'de tamamladık.. (Üniversitelerde/Diş Fakültelerinde Oturum)
HIV/AIDS'e toplumsal bakış başta olmak üzere,
sağlık kuruluşlarında ve kamusal alanlarda ön yargıların tetiklediği ayrımcılıkları
engelleme ve önleme çerçevesinde, gençlerin profesyonel yaşamlarına atılmadan
duyarlılaşmalarını sağlamak amacıyla
16 ayrı yerde, 23 defa
seminer düzenlenmiştir.
Yazının devamı
|
 |
|
'Six
Million People Need Antiretroviral Treatment Today, Less than Ten
Percent Have Access to It!
'
"Dünyada Antiretroviral
tedaviye ihtiyacı olan 6 milyon kişi varken, bunların %10' dan azı
ilaca erişebilmektedir''
Kaynak:
http://itpcglobal.org/
|

|
10-11
Aralık tarihlerinde Ankara’da, T.C. Sağlık Bakanlığı ve Küresel Fon ‘Türkiye
HIV/AIDS Önleme ve Destek” program kapsamında “HIV’le Yaşamak ve İnsan Hakları”
başlığında bir çalıştay düzenledik.
Çalıştayın amacı, Türkiye’de HIV/AIDS ile ilgili yasal çerçeveyi belirlemek,
mevcut yasal çerçevenin Türkiye’de HIV/AIDS konusunda yaşanan sorunlardaki
etkisini değerlendirmek ve mevcut yasal çerçevenin geliştirilmesi doğrultusunda
öneriler geliştirmek şeklinde özetlenebilir.
İnsan hakları, etik kurallar ve yasalar; insan davranışını açıklayan, tanımlayan
ve düzenleyen yapının temel taşları arasında yer alır. Daha özelde insan
hakları, etik kurallar ve yasalar; devlet ve vatandaşlar arası ilişkileri;
bireyler, gruplar ve topluluklar arası ilişkileri düzenler. HIV/AIDS’in
toplum içindeki konumu insan davranışı ile belirlenir. Bireyler arası ilişkiler,
toplum içindeki gruplar arası ilişkiler ve devletin HIV/AIDS’e yaklaşımı
bu konumu etkiler. Bu nedenle insan hakları, etik kurallar ve yasalar bireylerin
ve toplulukların HIV/AIDS’e verdiği yanıtın her basamağında yer alırlar
ve toplum içinde kişilerin insanlık onurlarının korunmasında ve acıların
dindirilmesinde uygun araçlar olabilirler. Bunlara toplumun uyum göstermesi
HIV/AIDS ile yaşayanların hastalığa karşı koyma gücünü artıracağı gibi,
olabildiğince güvenli, sağlıklı, üretken ve uzun bir yaşam sürdürmelerini
de sağlar.
Yazının Devamı için

|
STOCRİN’den sonra TRUVADA' da
Türkiyede!
Gilead
Science tarafından üretilen tüm dünyada HAART tedavisinde NRTI olarak
yaygınca kullanılan, EMTRİVA (Emtrisitabin) ve VIREAD(Tenofovir
disoproksil fumarat) birleşimi olan TRUVADA Türkiye’de bazı ilaç
depolarına dağıtılmaya
başlandı.
Daha
önceden sitemizde de Truvada satışının ülkemizde başlayacağını duyurmuş ve
yıl bitmeden eczanelerde bulunabileceğini haber vermiştik. Truvada’yı
böylesi önemli bir NRTI
yapan özelliği,
günlük tek doza indirilmiş 24 saatlik etkinliğe ulaşmış, yoğunlaştırılmış
bir hap olmasıdır.Dirençli HIV Pozitifler için de yeni bir uygulama
seçeneği olarak değerlendirilmektedir.
PYD olarak
Sağlık Bakanlığı ve ilgili bakanlıklara gönderdiğimiz talep mektubunda
Truvada’nın geri ödemelerinde yaşanan gecikmelerin bir an önce
giderilmesini talep ettik.PYD ve HATAM olarak ülkemizde olmayan ilaçların
ruhsatlandırılması ve satışa çıkması için çalışmalar yapılmaktadır. Bu
çalışmalardan biri de
Truvada
gibi yeni ilaçların bir an önce, HIV taşıyıcıları için ulaşılabilir hale
getirilmesiydi. Ne var ki ilaç bazı prosedürler sebebiyle satışa geç
ulaşmıştır. Ancak geri ödeme probleminin çok kısa sürede ortadan
kaldırılması için, ilgili makamlarla görüşülmektedir.
Umut ederiz ki
Truvada’nın temini ve sosyal güvenceden geri ödenmesi ilgili
sorunlar
bir an önce çözümlenir.Tüm HIV taşıyıcılarına sağlıklı günler dileriz.
|

______________________________
-.gif) |
 |
Türkiye'de ilk AIDS
vakası...
Yazar: Hasan Pulur Tarih: 25.01.2008 Kaynak:
[email protected]
BİR "etik" lafıdır tutturuldu gidiyor; sanki "ahlak" kelimesinin çivisi
çıktı. Her ne kadar "ahlak" kavramının çivisi de, suyu da çıkmış olsa
kelimenin günahı ne?
Her işin, her mesleğin, her kurumun "ahlak" kuralı vardır, genel ahlak
kuralları dışında, özel kurallara da uymak gerektir.
Nasıl hekimliğin "ahlak" kuralı varsa, gazeteciliğin de, haberciliğin de
ahlak kuralına uyulması gerekir.
Şimdi, bu iki mesleğin, bir olayda yan yana gelen ahlak kurallarının
örneğini göreceksiniz.
* * *
AIDS hastalığının dünyada bomba gibi patladığı yıllardı, dünyanın belli
bölgelerinden hastalığa dair haberler geliyordu. Ama henüz Türkiye'de "AIDS"
vakasına rastlanmamıştı.
Yazının devamı

|
Pozitif
Yaşam Derneği’ne Bağışlarınız için Hesap Bilgilerimiz:
Garanti
Bankası
Cumhuriyet caddesi
Şubesi/İstanbul
Şube
kodu :
772
Hesap no :
629 99 21 (TL hesabı)
Hesap adı :
Pozitif Yaşam
Derneği |

|