Bültenimizdeki Konu Başlıkları:

  • İstanbul Pürtelaş Sokakta öldürülen Ebru'nun ardından..
  • Hukuk Poliklinikleri Projesi Avukatları ile birlikte HIV ve Hukuksal Çerçeve toplantımızı gerçekleştirdik.
  • Derneğimiz Stigma Index Çalıştayına katıldı.
  • İ.Ü. Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulun'daydık..
  • Pozitif Yaşam Derneği Vizyon ve Misyonunu gözden geçirmek için toplandı.
  • E.Ü. Tıp Fakültesi öğrencileriyle HIV'le yaşamakla ilgili söyleştik..
  • Yeşil Kart ve SGK hakkında yeni yasal düzenlemelerle ilgili detaylar
  • Dr. Nurettin Erk, Perihan Erk Anadolu Teknik Lisesi'ndeydik
  • Sağlık Bakanlığı 2008 yılı HIV/AIDS istatistiklerini açıkladı.



 



 

İstanbul Cihangir Pürtelaş sokaktaki evinde 10 Mart Salı günü öldürülen Ebru Soykan'ın anısına;
 

Yağmurlu havada yaktığımız mumların sönmeyebileceğini DE öğrendim.
 
Kimisi “Biz burada niye duruyoruz? Nasıl olsa yarın yine birimiz öldürülecek”, kimisi “10 yıl önce iki kişi anca gelirdi böyle bir anmaya, bu ne büyük katılım, sonunda bir arada bir güç oluşturmaya başlıyoruz”, kimisi içlerinden bazıları için “bu grup eylemlere hiç gelmezdi” sözleri kulağıma çalınıyordu. 10 Mart’ta evinde öldürülen Ebru’nun Cihangir Başkurt sokaktaki kapısının önündeki anma töreninde bu söylenenlere kulak verirken, bir yandan da elimdeki mum sönmesin diye direniyordum.
 
Elimdeki mum söndükçe, yanımdakilerin mumuna yanaşıp, kiminin mumundan bir, kiminin mumundan iki, kimi zaman üç kere ateş alıp yer değiştiriyor, mumu yanar halde tutmak için dağıtılan helvanın boş plastik tabağını yağmur ve rüzgara karşı  siper ediyordum.

Bu esnada, elinde yanmamış mumuyla bir kadın beliriverdi ve benden ateş istedi, mumunu yaktık, ben yine plastik tabağım ile mumumu korumak üzere kendime döndüm, kısa bir süre sonra, az evvel yaktığım mumun sönmüş olduğunu gördüm. Mumumu yaklaştırdım ve tekrar yaktım. Bu kez onun mumunu yanık tutabilmek amacıyla tabakla onu korumaya başladım.  Arada göz ucuyla kendi mumuma bakıyor, yandığını görünce tekrar onun mumuna dönüyordum.
 
Diğer mumu sönmesini engellemeye çalışırken yağmur mumumun üzerine yağıyor, ancak ne yağmur ne de rüzgar mumumu söndürmüyordu. Bir süre sonra bu durum iyice belirginleşti. Diğer mum korumaya rağmen arada sönse de benimki artık hiç sönmeden yanıyordu. Bunun üzerine nasıl oluyor da bir mum sürekli yanıyor, diğer mum sürekli sönüyor diye düşünürken (tabii bir süre sonra bu yandaki arkadaşla ortak konumuz/merakımız olmuştu), mumları incelemeye başladık, sonunda aradaki farkı anladım. Onun mumu henüz yeni yakıldığı için mum içinde bir oyuk oluşmamış, fitil yeterince uzamamıştı, aksine onun mumunun fitili kısa, mumun üstü çıkıntılıydı. Oysaki benim mumum uzun fitili ile büyük alevlerle yanmayı sürdürüyordu artık. Bu durumu onunla da paylaştım. Ve şöyle dedim “Vazgeçmezsen bir süre sonra sönmüyor”.

Sonra etrafımıza baktık, hemen hemen bütün mumlar yanıyordu artık. Birbirimize dönerek tıpkı bu ve diğer mücadeleler gibi…” dedik.
 
Sonra mumları Ebru’nun kapısının önüne bırakıp ayrıldık.
 
Mumların hepsi yanıyordu…

Arzu Kaykı
Pozitif Yaşam Derneği


 

28 Şubat 2009 tarihinde Hukuk Poliklinikleri Projesi avukatları ile birlikte HIV ve Hukuksal Çerçeve toplantımızı gerçekleştirdik.
 

Açık Toplum Enstitüsü ve Hollanda Büyükelçiliğinin desteği ile yürüttüğümüz Hukuk Poliklinikleri Projemiz kapsamında yer alan avukatlarımızla kaynaşmak, onlara Projeyi daha detaylı anlatmak, Türkiye’de HIV ve bu alanındaki mevcut yasal düzenleme ve uygulamalar konusunda onların bilgi ve farkındalık düzeylerini arttırmak amacıyla, 28 Şubat 2009 tarihinde İzmir, Kayseri, İstanbul ve Adana’dan katılım sağlayan avukat dostlarımızla “HIV ve Hukuksal Çerçeve” toplantımızı gerçekleştirdik.
 

Oldukça interaktif, bol soru ve tartışmalı geçen bu toplantıda; Proje Koordinatörü Erdem İlgi Akter’in Projenin tanıtımı ile eğitimin amaç ve hedeflerine ilişkin açılış sunumunu takiben, Anadolu Projesi Koordinatörü ve Aktivist Tekin Tutar “Sayılarla HIV/AIDS ve HIV’le Yaşamanın Tıbbi ve Sosyal Boyutları”nı; PYD YK üyesi ve eski Genel Koordinatörü Arzu Kaykı ise “PYD’nin Dünü ve Bugünü”nü anlattı.  Dr. Muhtar Çokar’ın “İnsan Hakları Bağlamında HIV/AIDS” konulu sunumu Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin 2002 tarihli HIV/AIDS ve İnsan Hakları üzerine Uluslararası Rehber İlkeleri ve bu bağlamda Devletlerin üstlenmesi ve uygulaması gereken sorumluluklar üzerine yoğunlaştı. Hukuk Danışmanımız Av. Habibe Kayar, PYD’nin kurulduğu günden bu yana karşılaştığımız hak ihlali vakalarını katılımcılarla birlikte incelerken, İnsanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Arş. Gör. Av. Tunç Demircan Türkiye’de HIV/AIDS Konusundaki Yasal ve İdari Düzenlemeler konusunda detaylı bilgiler verdi.



Oldukça verimli geçen toplantının sonucunda avukatların HIV’le ilgili insan hakları mevzuatını ve vakaları tartışabilecekleri yahoo grubu kuruldu ve çalışmaya başladı.



 

Pozitif Yaşam Derneği olarak 3–6 Mart 2009 tarihlerinde İstanbul Kalyon Otel’de yapılan Stigma Index Workshopuna katıldı.

Stigma Index‘ in oluşturulma sebeplerinden en önemlisi HIV’e bağlı Damgalama ve Ayımcılık davranışlarını ölçülebilir hale getirmek. Uluslararası bir workshop haline getirilen bu çalıştay IPPF (International Planned Parenthood Federation), UNAIDS, GNP (Global Network of PLHIV) ve ICW (International Community of Woman Living HIV and AIDS) tarafından gerçekleştirildi.

4 gün süren çalıştayda asıl amaç katılımcı ülkelerin Stigma Index oluşturulması çalışmalarına katılması idi.

Stigma Index çalışması HIV ile yaşayan kişilerin HIV dolayısıyla uğradıkları damgalama ve ayrımcılığı ölçmeye yarıyor. Bu çalışmada partner organizasyonlar tarafından geliştirilen profesyonel bir anket ile HIV ile yaşayan kişilere uygulanmakta. Çalışma gizlilik ve dürüstlük esasına dayanıyor. Anketi yapan ve yaptıran kişilerin HIV ile yaşıyor olması gerekmekte. Birçok ülkenin katıldığı ve uluslararası platformda damgalanmayı ölçmeye yarayan bu çalışmaya Türkiye'yi temsilen Pozitif Yaşam Derneği olarak bizde katıldık. Damgalama ve ayrımcılık dolayısıyla HIV ile yaşayan kişilerin insan hakları ihlal edilmekte, tedaviye erişimleri engellenmekte, çalışma hakları ellerinden alınmakta, eğitim haklarından mahrum bırakılmaktadır. Hatta bazı durumlarda insanların yasam hakları dahi ellerinden alınabilmektedir.

HIV ile yasayan kişilerin bu tur uygulamalara maruz kalmalarını önlemek amacıyla “Universal Action” mesajı ve GIPA prensipleri dâhilinde yukarıda sözü edilen organizasyonlar Stigma Index çalışmasını başlattılar.

Çalıştaya katılan ülkeler: Ukrayna, Belarus, Rusya Federasyonu, Estonya, Moldovya, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Türkiye. PYD Stigma Index'in Türkiye'de de uygulanabilmesi için gerekli çalışmaları başlatmış bulunmaktadır.



 

İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Yüksek Okulu’nda Seminerdeydik.

10.03.2009 Salı günü Perihan Velioğlu Salonunda İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale H.Y.O. öğretim eleman ve öğrencilerine HIV/AIDS’le Yaşamanın Tıbbi ve Sosyal Boyutu anlatıldığı sunum yedi dakikalık ses kaydı ile başladı. HIV+ kişilerin yaşadıkları kaygıları, endişelerini, zorlukları ve hayata dair mücadelelerini anlatmaktaydı. Bundan etkilenmemek ise olanaksızdı.
 

1 Aralık 2009’da yapılan Dünya AIDS günü kapsamında Pozitif Yaşam Derneği’nin etkinliğinde çekilen bir fotoğraf üzerinden sunum devam etti. Bu fotoğrafta HIV + tanısı alan bir bireyin annesinin dilek ağacına kâğıda yazdığı dileklerini astığını gördük. HIV + tanısı alan bireyin yaşadıklarını, ailesinin yaşadıkları anlatıldı. Bütün salonun o kişinin ya da annesinin yerine bir an geçtiğine inanıyorum.

HIV/AIDS’in sağlık boyutunda ele alınan ise tanımları, bulaşma yolları, korunma yolları, tanıların konması için yapılan testler, tedavilerdir.

Katılımcıların soruları ile oturum devam etti. Teşekkürler ile oturum kapatıldı.

Zeynep Koç



 

Bildiğiniz gibi derneğimizi 4 yıl önce HIV pozitifler, onların akraba ve yakınları, doktorlar ve aktivistler ile birlikte kurduk.

Derneğimizi kurarken belirlediğimiz pek çok hedef pek çok hayalimiz vardı. Bunlardan birçoğunu gerçekleştirdik, bazılarını ise henüz yapamadık.

Bugün geldiğimiz noktada işte bu değerlerimizi yenilemeye zorunluluğunu iyiden iyiye hissettik. Öncelikli hedeflerimizi, üyelik kriterleri ve ilkelerimizi, çalışma alanlarımızı ve ortak değerlerimizi sizlerle gözden geçirmek ve yenilemek istedik.


Kurumlar için Misyon - Vizyon anlamına gelen bu çalışmayı, 21 Mart Cumartesi günü saat 09:30'ta derneğimizde, profesyonel bir ekiple gerçekleştirdik. Konuya katkı verebilecek tüm paydaşlarımızı bu sürece aktif olarak katılmaya, fikir üretmeye, parçası olmaya davet ettik.

Çalışmanın çıktılarını bir sonraki bültenimizde paylaşacağız…



 

E.Ü. Tıp Fakültesi öğrencilerine HIV ile Yaşamayı anlattık.

12 Mart Perşembe günü Sağlık Alanında HIV’e Bağlı ayrımcılığı azaltmaya yönelik Öğrenci Çalışma Modülü projelerinden ilkini  Ege Üniversitesi Teos Cafe’de gerçekleştirdik. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdikleri etkinlik gitar dinletisi ile başladı. Ardından katılımcıların HIV ile ilgili merak ettikleri sorular PYD İzmir Temsilcisi Işıl Monkul tarafından yanıtlandı. Sorular genel olarak bulaş yolları ile ilgili idi. Toplam 20 adet soru yanıtlandı. Genel olarak katılımcı sayısı yaklaşık 100 kişi olarak belirlendi. Tıp öğrencilerinin yoğunlukla gittikleri Teos Cafe’ de öğle yemeği sırasında yapılan etkinliğimizde soruların yanıtlanmasının ardından prezervatif ve dernek broşürleri  dağıtılarak etkinliğe son verildi.

Prof. Dr. Deniz Gökengin’e  ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerine “HIV ile Yaşamak” adlı bu etkinliği düzenlemede gösterdikleri  azim ve çabalarından dolayı teşekkür ediyoruz.



 

Yeşil Kart ve Genel Sağlık Sigortası ile ilgili yeni düzenlemeler

İşsiz olan veya maddi imkânsızlıklar sebebiyle tedavi imkânı olmayan HIV ile yaşayan kişiler için ve sağlık güvencesi bulunmayan tüm vatandaşlar için sevindirici bir gelişmeyi paylaşmak istiyoruz.

Ülkemizde sosyal güvenceden yoksun ve maddi yetersizlikten dolayı sağlık hizmetlerine erişemeyen vatandaşlarımızın Yeşil Kart uygulaması ile sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi sağlanıyordu. Fakat gerek Yeşil Kart müracaat işlemleri, gerekse Yeşil Kart edinme koşullarını yerine getirmek ile ilgili bazı sorunlar yaşanıyor ve bu sorunlar kişinin sağlık hizmetlerine ulaşma süresini geciktirebiliyordu. Yeşil Kart başvurusu ret edilen bir kişi yeniden dilekçe vermek ve yeniden aynı süreçleri yaşamak durumunda kalabiliyordu.

01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı SGK kanunuyla tedavi olabilmek için Yeşil Kart başvurusu yapan herkesin gelir araştırılması eskiden olduğu gibi hala devam ediyor. Yani kişinin aylık kazancının miktarı, üzerine kayıtlı herhangi bir taşınmaz mal varlığının olması ya da motorlu bir taşıttan dolayı vergi mükellefi olması halinde Yazının devamı için tıklayınız



 

Dr. Nureddin Erk – Perihan Erk Anadolu Teknik Lise’sindeydik.

Pozitif Yşsam Derneği olarak 25.02.2009 tarihinde Ataşehir’de olan lisede 100 genç arkadaşımızın katılımıyla gerçekleşmiş olan eğitimimizde Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar (CYBE),  HIV ve AIDS üzerine yaklaşık bir saatlik bir oturum düzenledik.

Lise’de Deniz İzcilerinin lideri olan Recai Demir’in ve Okul yönetiminin yoğun çabaları ile düzenlenmiş olan bu oturumda katılımcılarımızın yoğun ilgisiyle karşılaştık. Onların; genel itibari ile konuşulamayan, bastırılan ve hatta önemsenmeyen buna rağmen hayatın her köşesinde karşılaşabileceğimiz CYBE’ler üzerine olan öğrenme istekleri oturumun akışını pozitif yönde etkiledi. Katılımcı odaklı ve interaktif geçen bu eğitim onların yoğun soruları ile devam etti. HIV’in, AIDS’in ne olduklarından, farklarından, diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan,  bulaşma yollarından, nasıl korunabileceklerinden ve nasıl,  nerelerde test olabileceklerinden bahsedildi ve onların kafalarında kalan sorular tartışıldı.

Eğitimin bitiminde alınan olumlu geribildirimlerle beraber eğitimin tekrar edileceği Pozitif Yaşam Derneği ve Dr. Nureddin – Perihan Erk Anadolu Lisesi’nin işbirliğinin devam edeceği konusunda sözler alınarak, mutlu bir şekilde oradan ayrıldık.

Umudumuz, bu şekilde olan eğitim veya oturumlarla diğer Liselere de ulaşabilmek ve birçok genç arkadaşımızı bilinçlendirebilmek.



 

Ülkemizin de komşusu durumunda olan Doğu Avrupa bölgesi, dünyadaki en hızlı büyüyen HIV epidemisini yaşamaktadır. 2001 yılında bu bölgede 250.000 yeni enfeksiyonun ortaya çıktığı tahmin edilmekteydi. Türkiye’nin genç nüfus yapısı, düşük eğitim düzeyi, halkın bilinçli olmaması, yetersiz sağlık bakım sistemi, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve HIV/AIDS karşısında savunmasızlığı oldukça artıran başlıca faktörlerdir.

Türkiye’de ilk AIDS vakası 1985 yılında teşhis edilmiştir.  Rapor edilen HIV pozitif ve AIDS vakalarının toplam sayısı Ekim, 1985– Aralık, 2008 tarihleri arasındaki dönemde 3175’e ulaşmıştır.  Bu rakam, 682 AIDS vakasını ve 2493 HIV taşıyıcısını içine almaktadır. Sürveyans sistemindeki ve sağlık bilgi ağındaki sorunlara bağlı olarak, resmi rakamlar vakaların gerçek sayısını yansıtmamaktadır.

Tablo 1: Türkiye’de bildirilen AIDS vaka ve HIV taşıyıcılarının yıllara göre dağılımı (01 Ekim 1985 – 31 Haziran 2008)

Tablo 2: Türkiye’de bildirilen ADIS vaka ve HIV taşıyıcılarının yaş ve cinsiyete göre dağılımı

Tablo 3: Olası bulaşma yoluna göre AIDS vaka ve HIV taşıyıcıları dağılımı

Tablo 4: AIDS vaka ve taşıyıcıları sürekli yaşadığı yere göre dağılımı

 
Veriler için tıklayınız



 

             Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp
       
    Fakültesinde 2 seminer gerçekleştirdik!
 

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Tıp Kültür Sanat Kulübü (TKSK) organizasyonluğunda “14 Mart Tıp Bayramı” etkinlikleri kapsamında Pozitif Yaşam Derneği İletişim Sözcüsü davet edilmiştir. Pozitif Yaşam Derneği, “HIV+ Yaşamak” isimli sunumunu ZKÜ Tıp Fakültesi Dekanlık konferans salonu ve Rektörlük konferans salonu olmak üzere iki ayrı yerde gerçekleştirmiştir. Sunumda HIV/AIDS’in tıbbi boyutunun yanı sıra sosyal boyutuna ve HIV+ insanların sağlık alanında karşılaştıkları problemler ve yaşadıkları hak ihlallerinden ve HIV + öykülerden bahsetmiştir.

Konuşmayı dinleyenler arasında öğrencilerin yanı sıra rektör yardımcısı, dekanlar, dekan yardımcıları ve öğretim üyeleri de bulunmakta idi. Herkesin merak ettiği soruların da yanıt bulduğu konuşmanın sonunda Pozitif Yaşam Derneği’ne rektör yardımcısı ve dekan tarafından teşekkürler iletildi. Daha geniş kitlelere ulaşmak ve tekrar görüşmek dileği ile panel sona erdi.

Gülin KARACAN
Tıp Kültür Sanat Kulübü Yönetim Kurulu üyesi



 


Pozitif Yaşam Derneği’ne Bağışlarınız için Hesap Bilgilerimiz:


Garanti Bankası Cumhuriyet caddesi Şubesi/İstanbul

Şube kodu : 772  Hesap no : 629 99 21 (TL hesabı)

Hesap adı  :  Pozitif Yaşam Derneği
 



 


Pozitif Destek Hattı


HIV Pozitif ya da HIV Pozitif yakınıysanız eğer:

Tel    : 0 212 288 38 48
GSM  : 0 533 600 18 48
    Web :
www.pozitifyasam.org
 


Pozitif Yaşam Destek Merkezi


   Tel    :  0 212 288 38 83
    Faks :  0 212 288 38 84
    GSM :  0 533 500 84 66

   E-posta göndermek isterseniz:

      [email protected]
     [email protected]
 

  
  
Pozitif Yaşam Derneği'
nin tanıtım filmini izlemek isterseniz  tıklayınız

   http://www.youtube.com/watch?v=BZz0ovzAZ9I

 



 


Pozitif  Yaşam Derneği’nin Kuruluş Amacı:
HIV/AIDS ile yaşayan kişiler arasında bir iletişim ağı kurarak tedaviye erişimlerini kolaylaştırmak, yaşam kalitelerini  artırıcı bilgilendirme  çalışmaları yapmak, kendilerinin ve  yakınlarının fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan  güçlenmelerini sağlamak, yaşadıkları hak mahrumiyetlerinde savunuculuk görevlerini yerine getirmektir.
 


***

Bültenimiz en iyi İnternet Explorer 5+ 1024 x 768 pixel ekran çözünürlüğü ile görüntülenmektedir. PYD