
|
|
Bültenimizdeki
Konu Başlıkları
|

|
Çin HIV/AIDS'le yaşayanlara sınırlarını
kaldırdı!
|

|
HIV/AIDS ve Çocuklar
|

|
Gençlik Haklarını Savunmak için Tamam mı Devam mı?
|

|
Anneleri ve Çocukları HIV'e karşı korumak..
|

|
Derneğimiz Pozitif Rehberlerini arıyor..
|

|
Türkiye küçük Millet Meclisleri çalıştayına
katıldık..
|

|
Akran Danışmanları Kapasite geliştirme eğitimi
düzenledik.
|

|
Arı sütünün HIV üzerindeki güçlü etkisi..
|

|
Açık Radyo'daki "Söz Küçüğün" programına
katıldık..
|

|
HIV ve Verem Konferansındaydık..
|

|
Romanya Hükümetini sözünde durmaya çağırıyoruz!
|

|
Vücudun kendi bağışıklı hücreleri HIV'in
çaresi olabilir.
|

|
HIV ve Hasta Hakları Seminerindeydik..
|

|
Yeni dönemde, derneğimizin Mayıs ayı etkinlik
takvimi
|

|
Tüm çocuklarımızın Çocuk Bayramını kutlarız..
|

|
HIV/AIDS eğitimi için Eskişehir'deydik..
|
|
|
|
|
|

|
|

|
Çin HIV/AIDS’le
yaşayan yabancılara yönelik giriş yasağını kaldırıyor!
|
|
Kaynak: Çin hükümeti resmi web sayfası
(GOV.cn) 28 Nisan 2010
http://english.gov.cn/2010-04/28/content_1594536.htm
Çeviren: Pınar Öktem/Pozitif Yaşam Derneği Üyesi
__________________________________________________
|
27 Nisan
2010 Salı günü, Çin hükümeti HIV/AIDS’le, cinsel yolla bulaşan
hastalıklarla ve leprosi ile yaşayan kişilerin ülkeye girişini
engelleyen 20 yıllık yasağın kaldırıldığını duyurdu.
Salı günü
Çin danıştayı tarafından yayınlanan bildiriye göre, hükümet
bu hastalıklar hakkında daha fazla bilgi elde ettikten sonra,
giriş yasağın bu hastalıkların önlenmesi ve kontrol edilmesi
bakımından çok kısıtlı bir etkiye sahip olduğuna kanaat getirdi.
Aksine, bu yasak çeşitli uluslararası aktivitelere ev sahipliği
yaparken ülke için olumsuzluklar yaratıyordu.
|

|
Bu revizyon Şankay
Dünya Fuarı’nın açılışından günler öncesinde yapıldı. Çin hükümeti bu
yasağı daha önce de çeşitli büyük ölçekli etkinliklerden önce, örneğin
1990’da Pekin Asya Oyunları, 1995’de Dördüncü Dünya Kadın Konferansı
ve 2008’de Pekin Olimpiyatları öncesinde geçici süreliğine kaldırmıştı.
Çin Sağlık Bakanlığı
sözcüsü Mao Qun’an, bu yasağın kaldırılmasına yönelik çalışmaların aslında
yıllar önce başladığını bildirdi. Bakanlık Pekin Olimpiyatlarından beri
bu yasağın kaldırılması gerekliliğini savunuyordu. Yasağın kaldırılması
için gerekli prosedürlerin yerine getirilmesi ise birkaç yıl daha aldı.
1980’lerde bu yasağın
konmasında Sınır Karantina Kanunu ile Yabancıların Giriş ve Çıkışlarını
Kontrol Kanunu hakkındaki düzenlemelerin değişmesi etkili olmuştu.
Yapılan açıklamaya
göre, önceki yasak, ‘HIV/AIDS ve diğer hastalıklar hakkında sınırlı
bilgi olması’ dolayısıyla konmuştu. Yazının devamı için
tıklayınız
|
|
|

|
HIV/AIDS ve
Çocuklar
|

|
1996 yılında İzmir’de birkaç aylık bebekken
transfüzyonda aldığı
kan sonucu HIV Pozitif olan Y.O’nun
davası Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi (AHİM) tarafından Mart 2010 tarihinde
karara bağlandı. Bu karar
24 Mart 2010 tarihinde
ailesinin yaptığı basın açıklaması ile Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi 381 bin Euro tazminata
mahkûm ettiği ve çocuğun yaşam boyu sınırsız sağlık
hizmeti alması kararlaştırıldığı haberler medyada
genişçe yer aldı.
Yer alan bu haberlerle öne çıkan üç konuyu gündeme
getirmek istiyoruz:
|
|
1.
Medya İhlâlleri
Pozitif Yaşam Derneği olarak ailesinin yaptığı basın açıklamasından
bir gün önce (23 Mart 2010) tüm basına e-posta göndererek olaya
ilişkin görsel, basılı veya elektronik ortamda haber yapılırken
çocuğun ve ailesinin isimlerinin açık bir şekilde
yazılmamasını,
görsellerini
hiçbir
şekilde
paylaşılmamasını, şimdi ergenlik döneminde olan çocuğun sosyal,
okul, yakın aile çevresi ve gelecekteki iş yaşamında zorluklarla,
ihlallerle karşılaşmaması için hassasiyet göstermelerini önemle
rica ettik.
Ayrıca gönderdiğimiz postada isimlerin
ve görsellerin paylaşılmasının özel hayatın gizliliği
hakkının ihlali, tıbbi tanının hâkim kararı veya tıbbi
zorunluluk olmaksızın açıklanamayacağı ilkesinin ihlali
niteliğinde olduğunu da belirttik.
Ancak, medyadan
konuya hassasiyet ile yaklaşmalarını önemle rica etmemize rağmen,
24 Mart 2010 tarihli haberlerde medyanın gereken etik ve özenli
yaklaşımı göstermediklerini üzülerek gördük. Yapılan haberlerde
çocuğun (mozaikleyerek bile olsa), ailesinin yüzü ve isimlerinin...
=> yazının devamı için
tıklayınız
|
|

|
 |
Gençlik Haklarını Savunmak için Tamam mı Devam mı?
Birleşmiş Milletler
Nüfus Fonu ve Habitat için Gençlik Derneği ortaklığında yürütülen “Bir
Gençlik Hikayesi” Kampanyası, “Gençlik Haklarını Savunmak için Tamam
mı Devam mı” sloganıyla başlattığı bölgesel toplantılarının ikincisini
17-19 Nisan 2010 tarihlerinde çevre bölgelerden gençlerin katılımıyla
Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirdi.
Toplantı, Uçan Süpürge
Proje Koordinatörü Selen Doğan’ın “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”
temalı atölye çalışmasıyla başladı. Biyolojik cinsiyetimizin dışında,
toplumsal roller dahilinde gelişen toplumsal cinsiyet olgusuna değinilen
atölyede toplumsal rollerle ilgili örneklere de çokça yer verildi. Toplumsal
Cinsiyet Eşitliği atölyesinin ardından Habitat için Gençlik Derneği’nden
Burcu Kılınç ve Dilara Gök’ün kolaylaştırıcılığında “Cinsel Sağlık Üreme
Sağlığı Hakları” atölyesi gerçekleştirildi.
Atölye kapsamında,
insan haklarının bir parçası olan cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarının
ayrıntılı bir şekilde tartışılması sağlanarak, bu alanda yapılan hak
ihlallerine de değinildi. Toplantının devamında, Pozitif Yaşam Derneği’nden
Çiğdem Şimşek’in kolaylaştırıcılığında “HIV/AIDS ve Ayrımcılık”
konulu atölye çalışması gerçekleştirildi. Atölye kapsamında HIV/AIDS
ve bulaşma yollarının anlatılmasının yanı sıra bu alanda yapılan ayrımcılığa
ve hak ihlallerine de değinildi. Gençlerin aktif katılımıyla interaktif
bir şekilde gerçekleştirilen atölye, HIV/AIDS alanında doğru bilinen
yanlışlara da değinilmesinin ardından sona erdi.
“Gençlik Haklarını
Savunmak için Tamam mı Devam mı” diyerek çıktığımız yola, bu alanda
savunuculuk yapan ya da yapmak isteyen gençlerle birlikte, devam edeceğiz.
Sizler de
www.birgenclikhikayesi.com web portalından bizi takip edebilir ve
aktivitelerimize katılabilirsiniz.
|

|
 |
Anneleri
ve çocukları HIV’e karşı korumak
Carla Bruni-SARKOZY |
|
HIV/AIDS`e karşı çocukları ve kadınları koruyan Uluslararası
AIDS ile Mücadele fonunun uluslararası elçisi Carla Bruni-Sarkozy
yaptığı bir açıklamada; "Hâlâ bu sorunu halletmiş değiliz. Mücadeleyi
bırakmamalıyız" demişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin eşi olan Carla Bruni
yakın bir tarihte erkek kardeşini AIDS’ten kaybetmişti.
Türkiye`de de Carla Bruni gibi genç yaştaki müzisyenler, oyuncular,
politikacıların çıkıp HIV/AIDS alanında elçilik yapmaları dileği
ile Dünya Kadınlar gününde yaptığı açıklamayı paylaşmak istiyoruz…
CARLA BRUNI-SARKOZY/Le
Monde,8 Mart 2010
|
 |
|
1909`deki ilk kadınlar gününün üzerinden 100 yıl geçti ve dünyanın kesinlikle
kutlayacağı daha çok şey var. Fakat kadınların bu onur duyulacak sosyal,
politik ve ekonomik gücünün halkaları çoğu zaman, hayatlarında sağlık
hizmeti alabilmek, eğitim olanakları gibi küçük şeyler üzerinde mücadele
veren pek çok kadının varlığı dolayısıyla tamamen anlam bulamamaktadır.
Ben onların yaşadığı mücadelelerden çok etkilendim ve bu gunun bizim
gibi Fransa`da yaşama ayrıcalığına sahip olan insanların kendi hayatlarındaki
problemlere yoğunlaşmasının doğru olmadığını vurgulayan bir gün olarak
hatırlanmasını isterim.
Gelişmekte olan ülkelerdeki kadınların çoğu üzücü zorluklarla karşılaşmaktalar.
Her yıl 560,000 kadın hala doğum sırasında ölmekte ki bu durumun onların
hayatlarındaki en mutlu an olması gerekir. AIDS genç yaştaki kadın ölümlerinde
rol oynayan faktörlerden bir tanesidir. Bu sağlığın bir göstergesi değil,
gücün bir göstergesidir. İnsanlar kendilerini koruyacak güçleri olmadığı
zaman HIV enfeksiyonu kaparlar; bu durumdan seksüel olarak karar alma
gücüne sahip olmayan kadınlar ve doğum sırasında enfeksiyon kapma riski
yüksek olan çocuklar yoğun olarak etkilenir. Yazının devamı için
tıklayınız
|

|

|
Derneğimiz Pozitif Rehberlerini
Arıyor!
Pozitif rehberlikten
yararlanmak ya da projeye rehber olarak dahil olmak
için Yasin Erkaymaz
ile irtibat kurabilirsiniz
tel: 0212 288 38 83
/
www.pozitifyasam.org
|
|
 |
Pozitif
Rehberlik projemiz HIV’le yaşam konusunda tecrübe kazanmış danışanlarımız
yeni HIV tanısı alan akranlarıyla eşleşerek kendi deneyimlerinden
edindikleri bilgileri paylaşarak, kişinin HIV’le yaşam sürecine
daha çabuk ve bilinçli uyum sağlaması hedeflenmektedir.
Pozitif
rehberlik, Dernek hizmetlerinden yararlanmak için yeterli zamanı
olmayan danışanlarımızın, yardım ve destek ihtiyacı duyduklarında
pozitif rehberleriyle iletişime geçerek danışmanlık almalarını
sağlamaktadır.
Sizde bir pozitif rehberle tanışıp hizmet alabilir,
HIV’le yaşam konusunda kendinizi geliştirerek diğer danışanlarımıza
pozitif rehber olabilirsiniz.
|
|

|
Türkiye küçük Millet
Meclisleri Girişimi Çalıştayına katıldık!
|
15 Nisan'da Kadir Has Üniversitesi'nde TkMM
(Türkiye küçük Millet Meclisleri Girişimi) tarafından
gerçekleştirilen TBMM-STÖ(Sivil Toplum Örgütleri)
ortak çalışma grupları çalıştayına farklı alanlarda
çalışmalarını sürdüren 25 kadar Sivil Toplum
Örgütü ile birlikte Pozitif Yaşam Derneği de
katıldı. Sivil toplum örgütlerinin karar süreçlerine,
katılımının önündeki engelleri tespit etmeyi
ve bu engellerin aşılabilmesi için çözüm yollarını
konuşmayı, ortak paydaları belirleyerek bunları
yaşama geçirmek için bir yol haritası çıkarmayı
amaçlayan çalıştayın ilk ayağı 25 Mart’ta Ankara’da
gerçekleştirilmişti. 27-28 Mayıs tarihlerinde
iki çalıştayın sonuçları bir araya getirilecek
ve farklı partilerden oluşan 15 kişilik
bir milletvekili grubu ile tekrar çalışılarak
ortak paydalar üzerinde hareket edilmesi planlanacak.
|

|
Çalıştaydan çıkan bazı sonuçlar;
·
Devlet
ve Hükümetlerin STÖ’lerle çalışma konusunda isteksizdir.
STÖ’ler ise karar süreçlerine katılım konusunda tecrübesizdir.
·
STÖ’lerin
kaynaklarının güçlendirmesi daha etkili olmalarını sağlayacak
önemli bir unsurdur.
·
STÖ’ler
mevcut fon sağlayıcıların da yönlendirmesi ile daha çok
destek hizmetlerine yönelmektedir öte yandan savunuculuk
çalışmaları geri planda tutulmaktadır. Bu durum aynı zamanda
STÖ’lerin yönetim anlayışı ile de ilişkilidir.
·
STÖ’lerin
sesini duyurmada iletişim kanallarının doğru ve etkin kullanımı
gerekmektedir.
·
Karar süreçlerine
katılım gösteren STÖ’ler kendilerini ifade etseler de, sonuçta
istediklerinin yapılmadığını görmektedirler.
·
Devlet
ve Hükümetler bazı STÖ’ler ile işbirliği yaparken bazılarını
tehdit olarak algılamakta ve onlara kapılarını kapatmaktadır.
|
|

|

|
Akran Danışmanları
Kapasite Geliştirme Eğitimi
|
|

|
27-28
Şubat 2010 tarihlerinde İstanbul, İzmir, Antalya ve Samsun’dan 13 akran
danışmanının katılımı ile “Akran Danışmanları Kapasite Geliştirme Eğitimi”ni
PYD ofisinde gerçekleştirdik. Eğitimin ilk gününün sabahında tanışma,
beklentilerin alınması, Hukuk Poliklinikleri Projesi’nin tanıtımını
yaptıktan sonra“Yaşam çizgisi” başlıklı insan hakları oturumunda yaşam
çizgimizin herhangi bir evresinde maruz kaldığımız ayrımcılık ve hak
ihlallerini belirlediğimiz bir oyun oynadık. Öğleden sonraki oturumda
ise akran danışmanlarının verdikleri danışmanlıklar ile ilgili ihtiyaçların
belirlenmesi ve gruplanması oturumu yapıldı. İlk günün akşamında tüm
katılımcı ve eğitmenlerimiz ile birlikte yemek yedik. Eğitimin ikinci
gününe ise ilk günün değerlendirmesi ile başlayıp, Hukuk Danışmanımız
Habibe Yılmaz Kayar’ın hak ihlalleri ile ilgili yasal çerçeveyi anlattığı
oturum ile devam ettik. Öğleden sonraki oturumda Psikolog Murad Yüksel,
akran danışmanlarının iletişim becerileri ve verilen danışmanlıklarda
sınırlarımızı nasıl belirlemeliyiz konulu sunumları ile akran danışmanlarınında
katılımı ile interaktif bir biçimde devam etti. Eğitim "bundan sonra
ne yapacağız?" oturumu ve eğitimin değerlendirilmesi ile sona erdi.
Gerek
eğitim öncesi eğitimin içeriğinin oluşturulması gerekse de eğitim esnasındaki
moderasyonları dolayısıyla eğitmenlerimiz Volkan Akkuş ve Neslihan Öztürk’e,
ayrıca da eğitim ile ilgili yine her türlü desteğini esirgemeyen Laden
Yurttagüler’e, çok değerli katkılarından dolayı teşekkürü borç biliriz.
|

|
Arı Sütü’nün
HIV üzerindeki güçlü etkisi
|
Arı Sütü ve propolis bağışıklık sistemini en son
noktaya kadar güçlendiren süper etkenlere sahiptir.
T1-T2 savunma hücrelerini sayısal ve niteliksel
olarak yükseltir. Yani hem asker hem de askere gerekli
materyalin artışı söz konusu olur. Zayıf bünyelere
arı sütü ve propolis yanında gıda takviyesi olarak
polen de önerilebilir.
Bağışıklık sistemini hedef alan HIV ile mücadelede
önemli bir yardımcıdır. Güçlü Anti-viral etkili
propolis ekstraktları ve yapısal olarak bağışıklığı
güçlendirici olan arı sütü ve polen en yoğun başvurulan
ürünler arasındadır.
|

|
|
Arı Sütü ve Propolis
bağışıklık sistemi ve zayıf bünyeleri güçlendiren süreçleri
hızla başlatıp tamamlayan normalüstü etkiler gösterir.
Comp Immunol Microbiol Infect Dis.1996 Jan;19(1):31-8
adresinden ulaşılan araştırmada Prof. Sver ve arkadaşları arı
sütünün bağışıklığı etkileyen özelliklerini göstermişlerdir.
Araştırmanın sonuç kısmında RJ(royal jelly=arı sütü) kullanımıyla
gözlenen antikor üretimini uyarıcı bağışıklık özellikleri anlatılıyor.
Arı sütü kullanılan deneklerde, arı sütü kullanılmayan deneklere
göre T1-T2 savunma hücrelerinin sayısında önemli oranda artışlar
ortaya çıkıyor.
Güçlü Anti/hIv etkisi:
Minneapolis Tıbbi Araştırma Vakfının Nöroimmunoloji Laboratuvarlarında
yapılan araştırmalara göre propolis ekstraktının ağızdan alınmasıyla
beraber ürünün anti-hIv-1 etkisi
kısa zamanda gözlenmeye başlıyor ve tatmin edici sonuçlar alınıyor.
Buna dayanarak ilgili kurum klinik tedavilerde propolis kullanımının
gerekli olduğunu savunuyor. Ayrıca Zidovudine'in etkilerini
belirgin şekilde güçlendirdiği, kullanılan ilaçlar ile herhangi
olumuz bir etkileşimi olmadığı belirtiliyor.
Yazının devamı
için
tıklayınız
|
|

|

|
Açık
Radyodaydık..
|
Pozitif Yaşam Derneği Başkanı Arzu R.Kaykı, İstanbul Bilgi Üniversitesi
Çocuk Çalışmaları biriminin hazırladığı ''...Söz küçüğün'' isimli
programa konuk oldu.
12 Nisan 2010 Pazartesi günü 16.30 – 17.00 saatleri arasında
yayınlanan programda, çocuk hakları üzerinden HIV ve Çocuk ilişkisi
ele alındı.
Yakın zamanda AİHM'nin sonuçlandırdığı bir dava ile gündeme
gelen konunun tartışıldığı programda, HIV'in çocuklar üzerindeki
tıbbi ve psikolojik etkileri, çocuklarda kullanılan HIV ilaçlarına
ulaşmakta yaşanan zorluklar, HIV tablosu üzerinden Dünyadaki
HIV Pozitif çocukların yaşadıkları zorluklar anlatıldı.
|
 |
|

|

|
HIV ve Verem Konferansındaydık!
|
 |
26–27 Mart 2010 tarihlerinde ECAB (European Community Advisory
Board = Avrupa Birliği Danışma Kurulu)’nun Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
ile birlikte “23 Mart Dünya Verem Günü” nedeniyle düzenledikleri
“HIV ve Verem (Tüberküloz)” başlıklı toplantı 10 ülkeden, 30 katılımcı
ile Brüksel - SAS Blu otelinde gerçekleştirildi.
Tümü Tüberküloza ayrılan toplantı çoğunluk ile Dünya Sağlık
Örgütü’nden katılımcılar ve konuşmacılar ile yapıldı.
Toplantının özeti
şöyle:
§
Verem'in
HIV'in tersine daha kolay bulaşması nedeni ile (tükürük, balgam ve öksürük
ve hapşırma yolu ile çıkan tükürük zerrecikleri aracılığı) çok yaygın
bir hastalık olduğu belirtildi.
§
Küçüklüğümüzde
yaptırılan Verem aşılarının ömür boyu bağışıklık sağlamamakta (küçüklerde
12 yıl kadar vereme karşı bir bağışıklık kazandırmakta).
§
Çoğu
insan bu mikrobu taşıyor olabilir ancak mikrobun çok küçük bir mikrop
olması, çok hızlı üremediği için ve yapısı itibari ile tespit
edilmesi çok güç olduğundan inaktif olduğu dönemde tespiti çok zor.
§
İnsanlar
verem mikrobunu almış olabilir ve bunu inaktif konumunda bir ömür boyu
da taşıyabilir.
§
Ancak
verem mikrobunun aktif hale gelmesi muhtemiliyatı bağışıklık sistemi
zayıflamış kişilerde ve çocuklarda çok daha yüksek. Bu oran %10 dur.
§
Verem
mikrobunun inaktif olduğu devrede tespiti zor olması nedeni ile bağışıklık
sistemi zayıf olan kişilerin ve çocukların dikkatli olması gerekmektedir.
Bu neden ile de bu kişilerde verem olasılığı hiç göz ardı edilmemeli
ve verem belirtileri olabilecek sinsi ateş, gece terlemeleri, devam
eden öksürük, balgam çıkarma vs. çok ciddi takip edilmelidir.
Yazının
devamı için
tıklayınız
|

|
 |
 |
Romanya Hükümetini sözünde durmaya çağırıyoruz.
|
Romanya’daki HIV Pozitif kişiler zor günler
geçiriyor. Geri ödeme sistemindeki sorunlar nedeniyle bazı HIV Pozitif
kişiler 1 ayı aşkın süredir ilaca erişemiyor. Sorun özellikle doğumlarından
beri HIV/AIDS ile yaşayan ve pek çoğu son tedavi seçeneğinde olan binlerce
çocuk ve daha bir çok HIV Pozitif kişi için hayati önem taşıyor…
Pozitif Yaşam Derneği olarak Romanya’daki
binlerce HIV/AIDS ile yaşayan insan için, tüm yetkilileri ivedilikle
aksiyon almaya çağırıyoruz.
|
 |
Konuyla ilgili
Sens Pozitif’ten yapılan açıklama “Her ne kadar Romanya halen
gururla Evrensel Erişime sahip ülkelerden biri olmakla övünse
de bu ifade ancak sözde geçerli gibi görünüyor. Aynen geçen
yıl olduğu gibi bu yıl da Romanya’da HIV/AIDS ile yaşayan pek
çok kişinin ilaca hiç erişimi yok, bir kısmı ise doz atlayarak
ilaç kullanıyor.
İlaç erişimsizliği sebebiyle bazı
hastaneler aniden pek çok kişinin tedavisini değiştirmiş durumda.
Şu anda ülkenin çeşitli bölgelerindeki hastaneler hastalarını,
Bükreşteki “Matei Bals” hastanesinin Enfeksiyon servisine yönlendirmiş
durumda. Romanya’nın Ulusal Sosyal Güvenlik Sistemi (CNAS) Maliye
Bakanlığından bu yıl için hiç bir fon almamış durumda. Bu güne
kadar iletilen fonlar tamamen tüketilmiş ve bu sebeple bazı
Antiretroviral ilaçlar hastane eczanelerinde tükenmiş durumda.”
Şu anda HIV/AIDS
ile yaşayanların acilen ilaca ihtiyacı var. Romanya’daki aktivistler
özellikle
|
pediatrik
ilaçlara acilen ihtiyaç duyduklarını belirtiyorlar.
Ben ne yapabilirim?
İlaç ya da para yardımı:
İlaç yardımı yapmak isterseniz PYD'den Yasin Erkaymaz ile iletişime
geçebilirsiniz. Para yardımı yapmak isterseniz Pozitif Yaşam
Derneği’nin hesap numarasına "Romanya destek" açıklaması ile
para yardımında bulunabilirsiniz.
İmza kampanyasına destek vermek
için
tıklayınız
|
|

|

|
Vücudun
Kendi Bağışıklı Hücreleri HIV’in çaresi olabilir. |
Çeviri: Hatice İkizoğlu / Pozitif
Yaşam Derneği Gönüllüsü
Pozitif ulus
140. baskı |
|
Oxford`daki Adaptimmune şirketinden araştırmacılar
hastaların kendi vücutlarından alınan hücreleri
yine aynı hastaları virüse karşı tedavi etmek için
yeni bir yöntem geliştirdiler.
Tedavinin insan hücreleri üzerinde laboratuar ortamında
başarılı olduğu tespit edildi.
Pensilvenya Üniversitesi 35 ileri derece HIV Pozitif
kişi üzerinde gelecek yaz klinik denemelerine başlanacağını
açıkladı. Bu çalışma ilk olarak "Nature Medicine"
dergisinde gündeme gelmişti.
Adaptimmune bu terapiyi özellikle bir hastanın HIV’e
karşı olan gözle görülür mücadelesi ve bunun sebeplerinin
araştırılması sonucunda geliştirdi. Şirket hastadan
alınan T
|
 |
hücrelerini gözlemledi ve sonuç olarak,
bu T hücrelerinin bağışıklık sisteminde normalde bağımsız,
bir kaç değişik versiyona cevap verdiğini ortaya koydu.
Tedavinin içeriği, hastalardan kan örnekleri alarak,
T hücresi moleküllerini geliştirmek için alınan kan
hücrelerine virüs içeren işlenmiş genleri eklemektir.
Hastanın kendi T-hücreleri bu geliştirilmiş moleküllerle
donanmış genleri tekrar benimser ve bu hücreler hastaya
tekrar enjekte edilir.
Terrence
Higgins gönüllü kurulusundan Garry Brough açıklamasında:
"Bu HIV ile yaşayan hastalar için çok iyi bir haber.
HIV’in mutasyona uğrayıp alınan ilaçlara direnç göstermesi
önemli bir problem. Bu alanda yeni tedavi biçimlerine
öncelik eden araştırmalar insanlara daha uzun süre sağlıklı
yaşama imkânı tanıyor" dedi.
Kaynak:
http://www.positivenation.co.uk/news_uk/article.php?article_id=46
|
|
|

|
HIV ve Hasta Hakları
Seminerindeydik…

|

26 Mart 2010 Cuma günü Hukuk danışmanımız Av. Habibe Yılmaz
Kayar T.C. Sağlık Bakanlığı Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde
“HIV+ hastaya yaklaşım” semineri gerçekleştirdi. İnteraktif geçen
seminer 9 Doktor, 12 Hemşire, 5 Sağlık memuru ve 2 temizlik görevlisinin
katılımı yaklaşık 3 saat sürdü.
Semineri düzenleyen Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji
Uzm. Dr. Meltem Erpek Üzümcü aktarıyor:
“Böyle bir seminerin
yapılma gereği HIV(+) bir hastanın hastanemizden gerekli tıbbî müdahaleyi
göremediği ve kötü davranışlara maruz kaldığını ifade ederek şikâyetçi
olmasıydı. Tıbbî boyutunu bildiğimiz bu hastaların hayatta karşılaştıkları
sosyal ve hukuksal problemlerden haberdar olduk. Kısa bir zamanda olayı
onların gözüyle gördük.
Seminer oldukça interaktif
geçti. Tüm katılımcılar araya girerek merak ettikleri soruları sorma
fırsatı bulabildi. Olayın yasal boyutu yanında bu insanlara empati
yapabilme fırsatı da oluştu. Geri bildirimler gayet olumluydu. Bunun
bir süreç meselesi olduğunu düşünüyorum. Bu gibi seminerlerin daha sık
aralıklarla yapılması, halkın ve sağlık personelinin bilinçlendirmesinde
önemli katkısı olacaktır.”
Test sonuçları pozitif çıkan hastalarla genellikle ilk konuşmayı
yapan Dr. Meltem Erpek Üzümcü Pozitif Yaşam Derneği ile tanışmasını
şöyle anlatıyor:
“Hastaların büyük bir
kısmı bunu ilk kez öğreniyor olurlar. Doğal olarak verdikleri tepkilerde
çok değişik oluyor. Ama içlerinden birisi beni özellikle çok etkilemişti
o kadar yıkılmıştı ki sakinleştirmekte güçlük çektik. Aradan üç ay sonra
beni ziyarete geldi. Onu tanımakta zorlandım. Bu üç ay içerisinde yaşadıklarını
anlattı. Önce çok yıkıldığını daha sonra Pozitif Yaşam Derneği ile tanıştığını
ve oradan aldığı destekten bahsetti. Yanında derneğin broşürlerini getirmişti.
Kendi durumunda olan kişilere bunları vermemi rica etti. Pozitif Yaşam
Derneği’nde bu kişilerin her türlü desteği alabileceğini söyledi. Gerçekten
üç ay da ki değişim inanılmazdı. Derneğin internet sayfasını ziyaret
ettikten sonra HIV(+) tanısı alan herkese bu broşürü verip Pozitif Yaşam
Derneği’ne yönlendiriyorum”
|

|

|
Yeni Dönemde Pozitif Yaşam Destek Merkezi
|
2006
Temmuz
ayından bu yana HIV/AIDS ile yaşayan kişi ve yakınlarına
hizmet veren Pozitif Yaşam Derneği (PYD) ve bünyesinde faaliyet
gösteren Pozitif Yaşam Destek Merkezi (PYDM) yeni adresinde
hizmet vermeye başladı.
Destek merkezimiz Psikolojik, Psikiyatrik, Beslenme/Diyet,
Tıbbi ve Hukuksal konularda uzman danışmanları ile hizmet
vermeye devam ediyor.
Yeni çalışma arkadaşlarımız ile genişleyen ekibimiz PYDM
danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra, her ay düzenli olarak
planlayacakları eğitim toplantıları ile destek merkezimizin
daha etkin kullanılmasını hedefliyor.
Mayıs ayından itibaren aylık periyotlarda kapasite geliştirme
eğitimleri, sosyal etkinlikler ve söyleşi toplantıları başlayacaktır.
Mayıs ayı etkinlikleri için derneğimizi arayarak bilgi alabilir
ve katılım talebinizi iletebilirsiniz.
Mayıs Ayı Etkinlik Takvimi:
|
8
Mayıs Cumartesi
14.00 – 18.00 |
15 Mayıs Cumartesi
14.00 – 18.00 |
29 Mayıs Cumartesi
14.00 – 18.00 |
HIV, cinsel yaşam, eş/partner ile paylaşım
(Moderatör: Uzm. Psikolog Murat Yüksel)
|
HIV'in tıbbi boyutu, psikolojik boyutları, sağlıklı beslenme,
pozitif rehberlik
(Psikolojik, tıbbi ve beslenme danışmanlarımızın katılımı
ile)
|
HIV'in tıbbi boyutu, psikolojik boyutları, sağlıklı beslenme,
pozitif rehberlik
(Psikolojik, tıbbi ve beslenme danışmanlarımızın katılımı
ile)
|
|

|

|
Tüm Çocuklarımızın Çocuk Bayramını Kutlarız!
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,
23 Nisan
1935
yılından itibaren kutlanan,
Türkiye
Cumhuriyeti'nin
millî
bayramıdır.
23 Nisan
1920
yılında
TBMM'nin
açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan Hakimiyet-i Milliye
Bayramı ile
Himaye-i
Etfal Cemiyeti'nin 23-30 Nisan'ı Çocuk Haftası ve haftanın
ilk gününü de çocuk bayramı ilan ettiği
1929'den
itibaren kutlanmaya başlanan bayramdır. Bu iki bayram
23 Nisan
1935
yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adı altında
bir araya getirilmiştir.
Hakimiyet-i Milliye bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu
gerçekleştiren TBMM'nin açılışını kutlamak amacını taşırken;
Çocuk bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların
bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımaktaydı.
Türkiye
Radyo Televizyon Kurumu,
UNESCO'nun
1979'u
Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından,
Uluslararası
23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatarak, bayramı uluslararası
düzeye taşımıştır.
|

|
|
 |
HIV/AIDS Eğitimi için Eşkişehir’deydik!
|
|
Erkekerkeğe
projemizin 2. eğitimini gerçekleştirmek için psikolog Murat
Yüksel ve saha koordinatörümüz Seyhan Arman ile Eskişehir’deydik.
MorEl Eskişehir
LGBTT oluşumunun 4. yıl etkinlikleri kapsamında 29 Mart 2010
tarihinde erkeklerle seks yapan erkeklere genel olarak cinsel
yolla bulaşan hastalıklar özel olarak da HIV/AIDS’ten korunma,
ayrımcılık ve HIV/AIDS’in tıbbi boyutu başlıkları ile 25 kişinin
katıldığı bir eğitim gerçekleştirdik.
Eskişehir
MorEl gönüllülerinin çok duyarlı olduğu ve tekrar gitmemiz için
bizden söz aldığı eğitimlerin devamını gerçekleştirmek için
şimdiden sabırsızlanıyoruz. Lgbtt camianın eşcinselliği HIV/AIDS
ile aynı anda anmamak ‘’eşcinsel hastalığı‘’ ön yargısından
kurtulmak için uzak durduğunu düşündüğümüzde MorEl’in bu isteği
bizi çok mutlu etti.
|
 |
Erkek erkeğe projesi kapsamında Eskişehir’de Gay friendly mekanlara
erkek erkeğe kitapçığı broşürü ve posterlerinin yanında kondom
ve kayganlaştırıcı dağıtımı gerçekleştirildi. |
|

|

|

|
Pozitif Yaşam Derneği’ne
Bağışlarınız için Hesap Bilgilerimiz:
IBAN:TR97
0006 2000 7720 0006 2999 21
Garanti Bankası
Cumhuriyet caddesi
Şubesi/İstanbul
Şube kodu :
772
Hesap no :
629 99 21 (TL hesabı)
Hesap adı :
Pozitif Yaşam Derneği |
|



|
 |
İzmir Temsilciliği
telefon numaraları:
Tel:
0
232 390 29 68
İdris
Altuntaş:
0541 247 48 46
Cem Mete:
0 555 970 48 55
İzmir e-posta
adresi:
[email protected]
Web :
www.pozitifyasam.org
|
Pozitif Yaşam Destek Merkezi
Tel :
0 212 288 38 83
Faks :
0 212 288 38 84
GSM
:
0 533 500 84 66
E-posta göndermek isterseniz:
[email protected]
[email protected]
|
1 Aralık Dünya AIDS Günü 2009 sesli
fotoğraf sunumu için tıklayınız
1 Aralık Dünya AIDS Günü 2008 sesli
fotoğraf sunumu için tıklayınız
Pozitif Yaşam Derneği
tanıtım filmini izlemek isterseniz
tıklayınız
|
|
|
***
|
Bültenimiz en iyi İnternet Explorer 5+
1024 x 768 piksel ekran çözünürlüğü ile görüntülenmektedir.
PYD © |