Bültenimizdeki Konu Başlıkları

Çin HIV/AIDS'le yaşayanlara sınırlarını kaldırdı!

HIV/AIDS ve Çocuklar

Gençlik Haklarını Savunmak için Tamam mı Devam mı?

Anneleri ve Çocukları HIV'e karşı korumak..

Derneğimiz Pozitif Rehberlerini arıyor..

Türkiye küçük Millet Meclisleri çalıştayına katıldık..

Akran Danışmanları Kapasite geliştirme eğitimi düzenledik.

Arı sütünün HIV üzerindeki güçlü etkisi..

Açık Radyo'daki "Söz Küçüğün" programına katıldık..

HIV ve Verem Konferansındaydık..

Romanya Hükümetini sözünde durmaya çağırıyoruz!

Vücudun kendi bağışıklı hücreleri HIV'in çaresi olabilir.

HIV ve Hasta Hakları Seminerindeydik..

Yeni dönemde, derneğimizin Mayıs ayı etkinlik takvimi

Tüm çocuklarımızın Çocuk Bayramını kutlarız..

HIV/AIDS eğitimi için Eskişehir'deydik..

 

 

Çin HIV/AIDS’le yaşayan yabancılara yönelik giriş yasağını kaldırıyor!

Kaynak: Çin hükümeti resmi web sayfası (GOV.cn) 28 Nisan 2010
http://english.gov.cn/2010-04/28/content_1594536.htm
Çeviren:
Pınar Öktem/Pozitif Yaşam Derneği Üyesi
__________________________________________________

27 Nisan 2010 Salı günü, Çin hükümeti HIV/AIDS’le, cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ve leprosi ile yaşayan kişilerin ülkeye girişini engelleyen 20 yıllık yasağın kaldırıldığını duyurdu.

Salı günü Çin danıştayı tarafından yayınlanan bildiriye göre, hükümet bu hastalıklar hakkında daha fazla bilgi elde ettikten sonra, giriş yasağın bu hastalıkların önlenmesi ve kontrol edilmesi bakımından çok kısıtlı bir etkiye sahip olduğuna kanaat getirdi. Aksine, bu yasak çeşitli uluslararası aktivitelere ev sahipliği yaparken ülke için olumsuzluklar yaratıyordu.

Bu revizyon Şankay Dünya Fuarı’nın açılışından günler öncesinde yapıldı. Çin hükümeti bu yasağı daha önce de çeşitli büyük ölçekli etkinliklerden önce, örneğin 1990’da Pekin Asya Oyunları, 1995’de Dördüncü Dünya Kadın Konferansı ve 2008’de Pekin Olimpiyatları öncesinde geçici süreliğine kaldırmıştı.

Çin Sağlık Bakanlığı sözcüsü Mao Qun’an, bu yasağın kaldırılmasına yönelik çalışmaların aslında yıllar önce başladığını bildirdi. Bakanlık Pekin Olimpiyatlarından beri bu yasağın kaldırılması gerekliliğini savunuyordu. Yasağın kaldırılması için gerekli prosedürlerin yerine getirilmesi ise birkaç yıl daha aldı.

1980’lerde bu yasağın konmasında Sınır Karantina Kanunu ile Yabancıların Giriş ve Çıkışlarını Kontrol Kanunu hakkındaki düzenlemelerin değişmesi etkili olmuştu.

Yapılan açıklamaya göre, önceki yasak, ‘HIV/AIDS ve diğer hastalıklar hakkında sınırlı bilgi olması’ dolayısıyla konmuştu. Yazının devamı için tıklayınız

 
 


 

HIV/AIDS ve Çocuklar

1996 yılında İzmir’de birkaç aylık bebekken transfüzyonda aldığı kan sonucu HIV Pozitif olan Y.O’nun davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) tarafından Mart 2010 tarihinde karara bağlandı. Bu karar 24 Mart 2010 tarihinde ailesinin yaptığı basın açıklaması ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi 381 bin Euro tazminata mahkûm ettiği ve çocuğun yaşam boyu sınırsız sağlık hizmeti alması kararlaştırıldığı haberler medyada genişçe yer aldı.

 

Yer alan bu haberlerle öne çıkan üç konuyu gündeme getirmek istiyoruz:

1.       Medya İhlâlleri
Pozitif Yaşam Derneği olarak ailesinin yaptığı basın açıklamasından bir gün önce (23 Mart 2010) tüm basına e-posta göndererek o
laya ilişkin görsel, basılı veya elektronik ortamda haber yapılırken çocuğun ve ailesinin isimlerinin açık bir şekilde yazılmamasını, görsellerini hiçbir şekilde paylaşılmamasını, şimdi ergenlik döneminde olan çocuğun sosyal, okul, yakın aile çevresi ve gelecekteki iş yaşamında zorluklarla, ihlallerle karşılaşmaması için hassasiyet göstermelerini önemle rica ettik.

Ayrıca gönderdiğimiz postada isimlerin ve görsellerin paylaşılmasının özel hayatın gizliliği hakkının ihlali, tıbbi tanının hâkim kararı veya tıbbi zorunluluk olmaksızın açıklanamayacağı ilkesinin ihlali niteliğinde olduğunu da belirttik.

Ancak, medyadan konuya hassasiyet ile yaklaşmalarını önemle rica etmemize rağmen, 24 Mart 2010 tarihli haberlerde medyanın gereken etik ve özenli yaklaşımı göstermediklerini üzülerek gördük. Yapılan haberlerde çocuğun (mozaikleyerek bile olsa), ailesinin yüzü ve isimlerinin... => yazının devamı için tıklayınız



 

Gençlik Haklarını Savunmak için Tamam mı Devam mı?

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve Habitat için Gençlik Derneği ortaklığında yürütülen “Bir Gençlik Hikayesi” Kampanyası, “Gençlik Haklarını Savunmak için Tamam mı Devam mı” sloganıyla başlattığı bölgesel toplantılarının ikincisini 17-19 Nisan 2010 tarihlerinde çevre bölgelerden gençlerin katılımıyla Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirdi.

Toplantı, Uçan Süpürge Proje Koordinatörü Selen Doğan’ın  “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” temalı atölye çalışmasıyla başladı. Biyolojik cinsiyetimizin dışında, toplumsal roller dahilinde gelişen toplumsal cinsiyet olgusuna değinilen atölyede toplumsal rollerle ilgili örneklere de çokça yer verildi. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği atölyesinin ardından Habitat için Gençlik Derneği’nden Burcu Kılınç ve Dilara Gök’ün kolaylaştırıcılığında “Cinsel Sağlık Üreme Sağlığı Hakları” atölyesi gerçekleştirildi.

Atölye kapsamında, insan haklarının bir parçası olan cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarının ayrıntılı bir şekilde tartışılması sağlanarak, bu alanda yapılan hak ihlallerine de değinildi. Toplantının devamında, Pozitif Yaşam Derneği’nden Çiğdem Şimşek’in kolaylaştırıcılığında “HIV/AIDS ve Ayrımcılık” konulu atölye çalışması gerçekleştirildi. Atölye kapsamında HIV/AIDS ve bulaşma yollarının anlatılmasının yanı sıra bu alanda yapılan ayrımcılığa ve hak ihlallerine de değinildi. Gençlerin aktif katılımıyla interaktif bir şekilde gerçekleştirilen atölye, HIV/AIDS alanında doğru bilinen yanlışlara da değinilmesinin ardından sona erdi.

“Gençlik Haklarını Savunmak için Tamam mı Devam mı” diyerek çıktığımız yola, bu alanda savunuculuk yapan ya da yapmak isteyen gençlerle birlikte, devam edeceğiz. Sizler de www.birgenclikhikayesi.com web portalından bizi takip edebilir ve aktivitelerimize katılabilirsiniz.


 

Anneleri ve çocukları HIV’e karşı korumak
 Carla Bruni-SARKOZY

HIV/AIDS`e karşı çocukları ve kadınları koruyan Uluslararası AIDS ile Mücadele fonunun uluslararası elçisi Carla Bruni-Sarkozy yaptığı bir açıklamada; "Hâlâ bu sorunu halletmiş değiliz. Mücadeleyi bırakmamalıyız" demişti.


Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin eşi olan Carla Bruni yakın bir tarihte erkek kardeşini AIDS’ten kaybetmişti.

Türkiye`de de Carla Bruni gibi genç yaştaki müzisyenler, oyuncular, politikacıların çıkıp HIV/AIDS alanında elçilik yapmaları dileği ile Dünya Kadınlar gününde yaptığı açıklamayı paylaşmak istiyoruz…


CARLA BRUNI-SARKOZY/Le Monde,8 Mart 2010


1909`deki ilk kadınlar gününün üzerinden 100 yıl geçti ve dünyanın kesinlikle kutlayacağı daha çok şey var. Fakat kadınların bu onur duyulacak sosyal, politik ve ekonomik gücünün halkaları çoğu zaman, hayatlarında sağlık hizmeti alabilmek, eğitim olanakları gibi küçük şeyler üzerinde mücadele veren pek çok kadının varlığı dolayısıyla tamamen anlam bulamamaktadır. Ben onların yaşadığı mücadelelerden çok etkilendim ve bu gunun bizim gibi Fransa`da yaşama ayrıcalığına sahip olan insanların kendi hayatlarındaki problemlere yoğunlaşmasının doğru olmadığını vurgulayan bir gün olarak hatırlanmasını isterim.

Gelişmekte olan ülkelerdeki kadınların çoğu üzücü zorluklarla karşılaşmaktalar. Her yıl 560,000 kadın hala doğum sırasında ölmekte ki bu durumun onların hayatlarındaki en mutlu an olması gerekir. AIDS genç yaştaki kadın ölümlerinde rol oynayan faktörlerden bir tanesidir. Bu sağlığın bir göstergesi değil, gücün bir göstergesidir. İnsanlar kendilerini koruyacak güçleri olmadığı zaman HIV enfeksiyonu kaparlar; bu durumdan seksüel olarak karar alma gücüne sahip olmayan kadınlar ve doğum sırasında enfeksiyon kapma riski yüksek olan çocuklar yoğun olarak etkilenir. Yazının devamı için
tıklayınız



 

Derneğimiz Pozitif Rehberlerini Arıyor!
Pozitif rehberlikten yararlanmak ya da projeye rehber olarak dahil olmak için Yasin Erkaymaz ile irtibat kurabilirsiniz tel: 0212 288 38 83 / www.pozitifyasam.org

Pozitif Rehberlik projemiz HIV’le yaşam konusunda tecrübe kazanmış danışanlarımız yeni HIV tanısı alan akranlarıyla eşleşerek kendi deneyimlerinden edindikleri bilgileri paylaşarak, kişinin HIV’le yaşam sürecine daha çabuk ve bilinçli uyum sağlaması hedeflenmektedir.

Pozitif rehberlik, Dernek hizmetlerinden yararlanmak için yeterli zamanı olmayan danışanlarımızın, yardım ve destek ihtiyacı duyduklarında pozitif rehberleriyle iletişime geçerek danışmanlık almalarını sağlamaktadır.

Sizde bir pozitif rehberle tanışıp hizmet alabilir, HIV’le yaşam konusunda kendinizi geliştirerek diğer danışanlarımıza pozitif rehber olabilirsiniz.


Türkiye küçük Millet Meclisleri Girişimi Çalıştayına katıldık!

15 Nisan'da Kadir Has Üniversitesi'nde TkMM (Türkiye küçük Millet Meclisleri Girişimi) tarafından gerçekleştirilen TBMM-STÖ(Sivil Toplum Örgütleri) ortak çalışma grupları çalıştayına farklı alanlarda çalışmalarını sürdüren 25 kadar Sivil Toplum Örgütü ile birlikte Pozitif Yaşam Derneği de katıldı. Sivil toplum örgütlerinin karar süreçlerine, katılımının önündeki engelleri tespit etmeyi ve bu engellerin aşılabilmesi için çözüm yollarını konuşmayı, ortak paydaları belirleyerek bunları yaşama geçirmek için bir yol haritası çıkarmayı amaçlayan çalıştayın ilk ayağı 25 Mart’ta Ankara’da gerçekleştirilmişti. 27-28 Mayıs tarihlerinde iki çalıştayın sonuçları bir araya getirilecek ve  farklı partilerden oluşan 15 kişilik bir milletvekili grubu ile tekrar çalışılarak ortak paydalar üzerinde hareket edilmesi planlanacak.

Çalıştaydan çıkan bazı sonuçlar;

·        Devlet ve Hükümetlerin STÖ’lerle çalışma konusunda isteksizdir. STÖ’ler ise karar süreçlerine katılım konusunda tecrübesizdir.

·         STÖ’lerin kaynaklarının güçlendirmesi daha etkili olmalarını sağlayacak önemli bir unsurdur.

·         STÖ’ler mevcut fon sağlayıcıların da yönlendirmesi ile daha çok destek hizmetlerine yönelmektedir öte yandan savunuculuk çalışmaları geri planda tutulmaktadır. Bu durum aynı zamanda STÖ’lerin yönetim anlayışı ile de ilişkilidir.

·         STÖ’lerin sesini duyurmada iletişim kanallarının doğru ve etkin kullanımı gerekmektedir.

·         Karar süreçlerine katılım gösteren STÖ’ler kendilerini ifade etseler de, sonuçta istediklerinin yapılmadığını görmektedirler.

·        Devlet ve Hükümetler bazı STÖ’ler ile işbirliği yaparken bazılarını tehdit olarak algılamakta ve onlara kapılarını kapatmaktadır.


 

Akran Danışmanları Kapasite Geliştirme Eğitimi

27-28 Şubat 2010 tarihlerinde İstanbul, İzmir, Antalya ve Samsun’dan 13 akran danışmanının katılımı ile “Akran Danışmanları Kapasite Geliştirme Eğitimi”ni PYD ofisinde gerçekleştirdik. Eğitimin ilk gününün sabahında tanışma, beklentilerin alınması, Hukuk Poliklinikleri Projesi’nin tanıtımını yaptıktan sonra“Yaşam çizgisi” başlıklı insan hakları oturumunda yaşam çizgimizin herhangi bir evresinde maruz kaldığımız ayrımcılık ve hak ihlallerini belirlediğimiz bir oyun oynadık. Öğleden sonraki oturumda ise akran danışmanlarının verdikleri danışmanlıklar ile ilgili ihtiyaçların belirlenmesi ve gruplanması oturumu yapıldı. İlk günün akşamında tüm katılımcı ve eğitmenlerimiz ile birlikte yemek yedik. Eğitimin ikinci gününe ise ilk günün değerlendirmesi ile başlayıp, Hukuk Danışmanımız Habibe Yılmaz Kayar’ın hak ihlalleri ile ilgili yasal çerçeveyi anlattığı oturum ile devam ettik. Öğleden sonraki oturumda Psikolog Murad Yüksel, akran danışmanlarının iletişim becerileri ve verilen danışmanlıklarda sınırlarımızı nasıl belirlemeliyiz konulu sunumları ile akran danışmanlarınında katılımı ile interaktif bir biçimde devam etti. Eğitim "bundan sonra ne yapacağız?" oturumu ve eğitimin değerlendirilmesi ile sona erdi.

Gerek eğitim öncesi eğitimin içeriğinin oluşturulması gerekse de eğitim esnasındaki moderasyonları dolayısıyla eğitmenlerimiz Volkan Akkuş ve Neslihan Öztürk’e, ayrıca da eğitim ile ilgili yine her türlü desteğini esirgemeyen Laden Yurttagüler’e, çok değerli katkılarından dolayı teşekkürü borç biliriz.  



 

Arı Sütünün HIV üzerindeki güçlü etkisi

Arı Sütü ve propolis bağışıklık sistemini en son noktaya kadar güçlendiren süper etkenlere sahiptir. T1-T2 savunma hücrelerini sayısal ve niteliksel olarak yükseltir. Yani hem asker hem de askere gerekli materyalin artışı söz konusu olur. Zayıf bünyelere arı sütü ve propolis yanında gıda takviyesi olarak polen de önerilebilir.
 

 

Bağışıklık sistemini hedef alan HIV ile mücadelede önemli bir yardımcıdır. Güçlü Anti-viral etkili propolis ekstraktları ve yapısal olarak bağışıklığı güçlendirici olan arı sütü ve polen en yoğun başvurulan ürünler arasındadır.

Arı Sütü ve Propolis bağışıklık sistemi ve zayıf bünyeleri güçlendiren süreçleri hızla başlatıp tamamlayan normalüstü etkiler gösterir.

 

Comp Immunol Microbiol Infect Dis.1996 Jan;19(1):31-8 adresinden ulaşılan araştırmada Prof. Sver ve arkadaşları arı sütünün bağışıklığı etkileyen özelliklerini göstermişlerdir. Araştırmanın sonuç kısmında RJ(royal jelly=arı sütü) kullanımıyla gözlenen antikor üretimini uyarıcı bağışıklık özellikleri anlatılıyor. Arı sütü kullanılan deneklerde, arı sütü kullanılmayan deneklere göre T1-T2 savunma hücrelerinin sayısında önemli oranda artışlar ortaya çıkıyor.

Güçlü Anti/hIv etkisi:

Minneapolis Tıbbi Araştırma Vakfının Nöroimmunoloji Laboratuvarlarında yapılan araştırmalara göre propolis ekstraktının ağızdan alınmasıyla beraber ürünün anti-hIv-1 etkisi kısa zamanda gözlenmeye başlıyor ve tatmin edici sonuçlar alınıyor. Buna dayanarak ilgili kurum klinik tedavilerde propolis kullanımının gerekli olduğunu savunuyor. Ayrıca Zidovudine'in etkilerini belirgin şekilde güçlendirdiği, kullanılan ilaçlar ile herhangi olumuz bir etkileşimi olmadığı belirtiliyor. Yazının devamı için tıklayınız



 

 

Açık Radyodaydık..


Pozitif Yaşam Derneği Başkanı Arzu R.Kaykı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları biriminin hazırladığı ''...Söz küçüğün'' isimli programa konuk oldu.


12 Nisan 2010 Pazartesi günü 16.30 – 17.00 saatleri arasında yayınlanan programda, çocuk hakları üzerinden HIV ve Çocuk ilişkisi ele alındı.


Yakın zamanda AİHM'nin sonuçlandırdığı bir dava ile gündeme gelen konunun tartışıldığı programda, HIV'in çocuklar üzerindeki tıbbi ve psikolojik etkileri, çocuklarda kullanılan HIV ilaçlarına ulaşmakta yaşanan zorluklar, HIV tablosu üzerinden Dünyadaki HIV Pozitif çocukların yaşadıkları zorluklar anlatıldı.



 

 

HIV ve Verem Konferansındaydık!

26–27 Mart 2010 tarihlerinde ECAB (European Community Advisory Board = Avrupa Birliği Danışma Kurulu)’nun Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile birlikte  “23 Mart Dünya Verem Günü” nedeniyle düzenledikleri “HIV ve Verem (Tüberküloz)” başlıklı toplantı 10 ülkeden, 30 katılımcı ile Brüksel - SAS Blu otelinde gerçekleştirildi.

Tümü Tüberküloza ayrılan toplantı çoğunluk ile Dünya Sağlık Örgütü’nden katılımcılar ve konuşmacılar ile yapıldı.

Toplantının özeti şöyle:

§         Verem'in HIV'in tersine daha kolay bulaşması nedeni ile (tükürük, balgam ve öksürük ve hapşırma yolu ile çıkan tükürük zerrecikleri aracılığı) çok yaygın bir hastalık olduğu belirtildi.

§         Küçüklüğümüzde yaptırılan Verem aşılarının ömür boyu bağışıklık sağlamamakta (küçüklerde 12 yıl kadar vereme karşı bir bağışıklık kazandırmakta).

§        Çoğu insan bu mikrobu taşıyor olabilir ancak mikrobun çok küçük bir mikrop olması, çok  hızlı üremediği için ve yapısı itibari ile tespit edilmesi çok güç olduğundan inaktif olduğu dönemde tespiti çok zor.

§         İnsanlar verem mikrobunu almış olabilir ve bunu inaktif konumunda bir ömür boyu da taşıyabilir.

§       Ancak verem mikrobunun aktif hale gelmesi muhtemiliyatı bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde ve çocuklarda çok daha yüksek. Bu oran %10 dur.

§         Verem mikrobunun inaktif olduğu devrede tespiti zor olması nedeni ile bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin ve çocukların dikkatli olması gerekmektedir. Bu neden ile de bu kişilerde verem olasılığı hiç göz ardı edilmemeli ve verem belirtileri olabilecek sinsi ateş, gece terlemeleri, devam eden öksürük, balgam çıkarma vs. çok ciddi takip edilmelidir.

Yazının devamı için tıklayınız



 

Romanya Hükümetini sözünde durmaya çağırıyoruz.

Romanya’daki HIV Pozitif kişiler zor günler geçiriyor. Geri ödeme sistemindeki sorunlar nedeniyle bazı HIV Pozitif kişiler 1 ayı aşkın süredir ilaca erişemiyor. Sorun özellikle doğumlarından beri HIV/AIDS ile yaşayan ve pek çoğu son tedavi seçeneğinde olan binlerce çocuk ve daha bir çok HIV Pozitif kişi için hayati önem taşıyor…

Pozitif Yaşam Derneği olarak Romanya’daki binlerce HIV/AIDS ile yaşayan insan için, tüm yetkilileri ivedilikle aksiyon almaya çağırıyoruz.

Konuyla ilgili Sens Pozitif’ten yapılan açıklama “Her ne kadar Romanya halen gururla Evrensel Erişime sahip ülkelerden biri olmakla övünse de bu ifade ancak sözde geçerli gibi görünüyor. Aynen geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Romanya’da HIV/AIDS ile yaşayan pek çok kişinin ilaca hiç erişimi yok, bir kısmı ise doz atlayarak ilaç kullanıyor.

İlaç erişimsizliği sebebiyle bazı hastaneler aniden pek çok kişinin tedavisini değiştirmiş durumda. Şu anda ülkenin çeşitli bölgelerindeki hastaneler hastalarını, Bükreşteki “Matei Bals” hastanesinin Enfeksiyon servisine yönlendirmiş durumda. Romanya’nın Ulusal Sosyal Güvenlik Sistemi (CNAS) Maliye Bakanlığından bu yıl için hiç bir fon almamış durumda. Bu güne kadar iletilen fonlar tamamen tüketilmiş ve bu sebeple bazı Antiretroviral ilaçlar hastane eczanelerinde tükenmiş durumda.”

Şu anda HIV/AIDS ile yaşayanların acilen ilaca ihtiyacı var. Romanya’daki aktivistler özellikle

pediatrik ilaçlara acilen ihtiyaç duyduklarını belirtiyorlar.

Ben ne yapabilirim?

İlaç ya da para yardımı: İlaç yardımı yapmak isterseniz PYD'den Yasin Erkaymaz ile iletişime geçebilirsiniz. Para yardımı yapmak isterseniz Pozitif Yaşam Derneği’nin hesap numarasına "Romanya destek" açıklaması ile para yardımında bulunabilirsiniz.

İmza kampanyasına destek vermek için tıklayınız



 

Vücudun Kendi Bağışıklı Hücreleri HIV’in çaresi olabilir.

Çeviri: Hatice İkizoğlu / Pozitif Yaşam Derneği Gönüllüsü
Pozitif ulus

140. baskı

Oxford`daki Adaptimmune şirketinden araştırmacılar hastaların kendi vücutlarından alınan hücreleri yine aynı hastaları virüse karşı tedavi etmek için  yeni bir yöntem geliştirdiler.


Tedavinin insan hücreleri üzerinde laboratuar ortamında başarılı olduğu tespit edildi.


Pensilvenya Üniversitesi 35 ileri derece HIV Pozitif kişi üzerinde gelecek yaz klinik denemelerine başlanacağını açıkladı. Bu çalışma ilk olarak "Nature Medicine" dergisinde gündeme gelmişti.

Adaptimmune bu terapiyi özellikle bir hastanın HIV’e karşı olan gözle görülür mücadelesi ve bunun sebeplerinin araştırılması sonucunda geliştirdi. Şirket hastadan alınan T

hücrelerini gözlemledi  ve sonuç olarak,  bu T hücrelerinin bağışıklık sisteminde normalde bağımsız, bir kaç değişik versiyona cevap verdiğini ortaya koydu.

Tedavinin içeriği, hastalardan kan örnekleri alarak, T hücresi moleküllerini geliştirmek için alınan kan hücrelerine  virüs içeren işlenmiş genleri eklemektir. Hastanın kendi T-hücreleri bu geliştirilmiş moleküllerle donanmış genleri tekrar benimser ve bu hücreler hastaya tekrar enjekte edilir.


Terrence Higgins gönüllü kurulusundan Garry Brough açıklamasında: "Bu HIV ile yaşayan hastalar için çok iyi bir haber. HIV’in mutasyona uğrayıp alınan ilaçlara direnç göstermesi önemli bir problem. Bu alanda yeni tedavi biçimlerine öncelik eden araştırmalar insanlara daha uzun süre sağlıklı yaşama imkânı tanıyor" dedi.

Kaynak: http://www.positivenation.co.uk/news_uk/article.php?article_id=46



 

HIV ve Hasta Hakları Seminerindeydik…

26 Mart 2010 Cuma günü Hukuk danışmanımız Av. Habibe Yılmaz Kayar T.C. Sağlık Bakanlığı Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde “HIV+ hastaya yaklaşım” semineri gerçekleştirdi. İnteraktif geçen seminer 9 Doktor, 12 Hemşire, 5 Sağlık memuru ve 2 temizlik görevlisinin katılımı yaklaşık 3 saat sürdü.

Semineri düzenleyen Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzm. Dr. Meltem Erpek Üzümcü aktarıyor:

“Böyle bir seminerin yapılma gereği HIV(+) bir hastanın hastanemizden gerekli tıbbî müdahaleyi göremediği ve kötü davranışlara maruz kaldığını ifade ederek şikâyetçi olmasıydı. Tıbbî boyutunu bildiğimiz bu hastaların hayatta karşılaştıkları sosyal ve hukuksal problemlerden haberdar olduk. Kısa bir zamanda olayı onların gözüyle gördük.

Seminer oldukça interaktif geçti. Tüm katılımcılar araya girerek merak ettikleri soruları sorma fırsatı bulabildi. Olayın yasal boyutu yanında  bu insanlara empati yapabilme fırsatı da oluştu. Geri bildirimler gayet olumluydu. Bunun bir süreç meselesi olduğunu düşünüyorum. Bu gibi seminerlerin daha sık aralıklarla yapılması, halkın ve sağlık personelinin bilinçlendirmesinde önemli  katkısı olacaktır.”

Test sonuçları pozitif çıkan hastalarla genellikle ilk konuşmayı yapan Dr. Meltem Erpek Üzümcü Pozitif Yaşam Derneği ile tanışmasını şöyle anlatıyor:

“Hastaların büyük bir kısmı bunu ilk kez öğreniyor olurlar. Doğal olarak verdikleri tepkilerde çok değişik oluyor. Ama içlerinden birisi beni özellikle çok etkilemişti o kadar yıkılmıştı ki sakinleştirmekte güçlük çektik. Aradan üç ay sonra beni ziyarete geldi. Onu tanımakta zorlandım. Bu üç ay içerisinde yaşadıklarını anlattı. Önce çok yıkıldığını daha sonra Pozitif Yaşam Derneği ile tanıştığını ve oradan aldığı destekten bahsetti. Yanında derneğin broşürlerini getirmişti. Kendi durumunda olan kişilere bunları vermemi rica etti. Pozitif Yaşam Derneği’nde bu kişilerin her türlü desteği alabileceğini söyledi. Gerçekten üç ay da ki değişim inanılmazdı. Derneğin internet sayfasını ziyaret ettikten sonra HIV(+) tanısı alan herkese bu broşürü verip Pozitif Yaşam Derneği’ne yönlendiriyorum”



 

 

Yeni Dönemde Pozitif Yaşam Destek Merkezi

2006 Temmuz ayından bu yana HIV/AIDS ile yaşayan kişi ve yakınlarına hizmet veren Pozitif Yaşam Derneği (PYD) ve bünyesinde faaliyet gösteren Pozitif Yaşam Destek Merkezi (PYDM) yeni adresinde hizmet vermeye başladı.

 
Destek merkezimiz Psikolojik, Psikiyatrik, Beslenme/Diyet, Tıbbi ve Hukuksal konularda uzman danışmanları ile hizmet vermeye devam ediyor.


Yeni çalışma arkadaşlarımız ile genişleyen ekibimiz PYDM danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra, her ay düzenli olarak planlayacakları eğitim toplantıları ile destek merkezimizin daha etkin kullanılmasını hedefliyor.


Mayıs ayından itibaren aylık periyotlarda kapasite geliştirme eğitimleri, sosyal etkinlikler ve söyleşi toplantıları başlayacaktır. Mayıs ayı etkinlikleri için derneğimizi arayarak bilgi alabilir ve katılım talebinizi iletebilirsiniz.

Mayıs Ayı Etkinlik Takvimi:
 

8 Mayıs Cumartesi
14.00 – 18.00
15 Mayıs Cumartesi
14.00 – 18.00
29 Mayıs Cumartesi
14.00 – 18.00

HIV, cinsel yaşam, eş/partner ile paylaşım

(Moderatör: Uzm. Psikolog Murat Yüksel)

HIV'in tıbbi boyutu, psikolojik boyutları, sağlıklı beslenme, pozitif rehberlik

(Psikolojik, tıbbi ve beslenme danışmanlarımızın katılımı ile)

HIV'in tıbbi boyutu, psikolojik boyutları, sağlıklı beslenme, pozitif rehberlik

(Psikolojik, tıbbi ve beslenme danışmanlarımızın katılımı ile)



 

Tüm Çocuklarımızın Çocuk Bayramını Kutlarız!


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 23 Nisan 1935 yılından itibaren kutlanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin millî bayramıdır.

23 Nisan 1920 yılında TBMM'nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan Hakimiyet-i Milliye Bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin 23-30 Nisan'ı Çocuk Haftası ve haftanın ilk gününü de çocuk bayramı ilan ettiği 1929'den itibaren kutlanmaya başlanan bayramdır. Bu iki bayram 23 Nisan 1935 yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adı altında bir araya getirilmiştir.


Hakimiyet-i Milliye bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu gerçekleştiren TBMM'nin açılışını kutlamak amacını taşırken; Çocuk bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımaktaydı.

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO'nun 1979'u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatarak, bayramı uluslararası düzeye taşımıştır.



 

HIV/AIDS Eğitimi için Eşkişehir’deydik!

Erkekerkeğe projemizin 2. eğitimini gerçekleştirmek için psikolog Murat Yüksel ve saha koordinatörümüz Seyhan Arman ile Eskişehir’deydik.

MorEl Eskişehir LGBTT oluşumunun 4. yıl etkinlikleri kapsamında 29 Mart 2010 tarihinde erkeklerle seks yapan erkeklere genel olarak cinsel yolla bulaşan hastalıklar özel olarak da HIV/AIDS’ten korunma, ayrımcılık ve HIV/AIDS’in tıbbi boyutu başlıkları ile 25 kişinin katıldığı bir eğitim gerçekleştirdik.

Eskişehir MorEl gönüllülerinin çok duyarlı olduğu ve tekrar gitmemiz için bizden söz aldığı eğitimlerin devamını gerçekleştirmek için şimdiden sabırsızlanıyoruz. Lgbtt camianın eşcinselliği HIV/AIDS  ile aynı anda anmamak ‘’eşcinsel hastalığı‘’ ön yargısından kurtulmak için uzak durduğunu düşündüğümüzde MorEl’in bu isteği bizi çok mutlu etti.


Erkek erkeğe projesi kapsamında Eskişehir’de Gay friendly mekanlara erkek erkeğe kitapçığı broşürü ve posterlerinin yanında kondom ve kayganlaştırıcı dağıtımı gerçekleştirildi.



 

Pozitif Yaşam Derneği’ne Bağışlarınız için Hesap Bilgilerimiz:

   IBAN:TR97 0006 2000 7720 0006 2999 21

Garanti Bankası Cumhuriyet caddesi Şubesi/İstanbul

Şube kodu : 772  Hesap no : 629 99 21 (TL hesabı)

Hesap adı  :  Pozitif Yaşam Derneği




İzmir Temsilciliği
telefon numaraları:

Tel:  0 232 390 29 68
İdris Altuntaş: 0541 247 48 46
   
Cem Mete: 0 555 970 48 55

İzmir e-posta adresi:
[email protected]
    Web : www.pozitifyasam.org


Pozitif Yaşam Destek Merkezi


Tel    : 0 212 288 38 83
Faks : 0 212 288 38 84
 GSM : 0 533 500 84 66

   E-posta göndermek isterseniz:

      [email protected]
     [email protected]

 

  
1 Aralık Dünya AIDS Günü 2009 sesli  fotoğraf sunumu için  tıklayınız
1 Aralık Dünya AIDS Günü 2008 sesli  fotoğraf sunumu için  tıklayınız
Pozitif Yaşam Derneği tanıtım filmini izlemek isterseniz   tıklayınız
 

***

Bültenimiz en iyi İnternet Explorer 5+ 1024 x 768 piksel ekran çözünürlüğü ile görüntülenmektedir. PYD ©